- Yeni aldığım kahve poşetini açıp, kahve kutusuna dökerken, o ilk andaki taze kokusunu içime çekmek ve bunu yaparken istisnasız her sefer gözlerimi kapattığımı fark etmek.
- At kuyruğu yapılmış uzun saçın, koşarken ritmik şekilde bir o yana bir bu yana gidip gelmesi ve arada boynunu gıdıklaması.
- Sebzeler farklı şekilde doğrandığında tadını çok farklı hissettiğimi söylediğimde bana gülen tüm tanıdıklarıma, Japonların sebze kesme sanatına dair bir video yollamış ve haklılığımı kanıtlamış olmak = Uzun sürmüş bir maçın sonundaki galibiyet hissi!
- Uzun yolda uyuyan birini, yakalanma ya da yanlış anlaşılma korkusu olmaksızın, bir sanat eserini izler gibi, uzun uzun izlemek.
- Topuklu pabucun tıkırtısı. Özellikle çocukken, anneminki..
- Arabayla tünele girildiğinde bebeklerin gözlerini kocaman açma refleksi.
- Bebek demişken.. Kesinlikle unutmamalı. Çıplak bebek ayakları.. Parmaklarını sürekli oynatıp durmaları, sanki el gibi birşeyleri yakalamaya çalışma hareketleri.
- Birbirlerinden ayrılıp aksi yönlere giderken, geri dönüp son bir defa bakanlar.
- Pandemi dönemi sonrası bile, hapşıran birine çok yaşa demeye devam eden insanlar.
- Çok yüksek katlı binalardaki asansörün aşağı inerken yaşattığı G-şok hissi ile, aşık olduğum adamı gördüğüm anda tam midemde hissettiğim hissin birebir aynı oluşu ve bunu acaba her kadın mı hissediyor yoksa bir tek ben miyim koca evrende, çünkü kimse bu hissi nedense dile getirmiyor diye düşünüp duruyor oluşum (şu yaşımda bile!)
İlk şeyler burada
..devam ederim elbette!