Bir süredir cinsiyet hakkında düşünüyorum. Son dönemlerde cinsiyet; ya kadın ya erkek ya da bu ikisine girmeyen üçüncü bir cins ya da "diğer" olarak algılanıyor ya, bence bu çok anlamsız. İnsan aklının nesneleri ancak gruplara ayırıp sınıflandırarak anlayabildiği tezine karşılık, bence insan algısının evrimi artık bu kutuplaştırmalar, sınıflandırmalar, 0-1 sistemleri ya da ya öyledir ya böyle'lerin bir adım ötesine geçmeli.. Yeni kuşağa bakınca artık bu siyah/beyaz sınıflandırmaların geçersiz kaldığını, cinsel kimlik algılarımızın değişmeye başladığını görüyorum.
Birçok insan kendini kadın, erkek ya da "diğer" olarak tanımlamak yerine, bir ucu kadın bir ucu erkek olan bir çizgi üzerinde, daha ortalarda bir yerlerde - ve daha eşit - hissediyor. Yani bu sadece cinsel eğilim anlamında değil, cinsiyet odaklı kimlikte de böyle. Aşırı kadınsı giyinen, davranan kadınlardan, daha nötr davranışlar ve tarzı olan kadınlara, kadınlığın tanımı çok geniş. Keza erkeklik de öyle, kimi aşırı erkeksi, kimi daha nötr. Kategorilere ayırmaktansa boyutlara ayırmak, sosyal bilimlerin son on yıldır tercih ettiği bir sistem. Yani kadın / erkek / diğer yerine, kadınsı, erkeksi özellikler içeren "insan" olarak algılamak.
Biliyorum çağın biraz ötesinde bu yazdıklarım ama gençlerle bu konuyu ne zaman tartışsam, aynı sonuca varıyorum. Klasik kategorik tanımlar artık çok gerilerde kalmış ve geleceğin insanları birbirlerine "aynı olgunun farklı boyutları" olarak bakacaklar, bu kesin.. Günün birinde kadın erkek kelimelerinin tamamen ortadan kalktığı, birbirimizi "insan"ın boyutları olarak algıladığımızı düşünsene! Çok ilginç, cinsiyetin evrimi yani, çok çok ilginç....
Tilda ile bitireceğim çünkü hayranıyım bu yüz-yüzlü insanın!