İçerik

17 Ağustos 2022 Çarşamba

Denize bakan evler gibiyim seninle

Kaç kere geçmişimdir şu yoldan.

Kaç kere, bu iki karşılıklı sıra evin arasından denize doğru yürümüş, sağa sapmış ve sonra köşedeki bakkaldan ekmek alıp eve dönmüşümdür. Kaç kere bu iki sıra evin birbirinden yaşlı, çoğu Girit göçmeni, kıvırcık ve kısacık, pamuk gibi beyaz saçlı, kataraktlı gözleri buğulu bakan kadınlı erkekli sakinleriyle iki çift lafın belini kırmış, hasbıhal etmiş, selam alıp selam vermişimdir.

Bazen ekmeği almadan önce, gönlüm çelinmiş, sola sapıvermiş, çakıl taşlarının üzerinde biraz oturup, keyfime estiyse denize bir dalıp çıkıvermişimdir.

Kaç kere ıslak saçlarım biraz kuruyana dek beklemiş, elbisemi giyinip yarım kalan bakkal görevimi yerine getirip döndüğüm evde, kahvaltı masasını hazır buluvermişimdir.

Kaç kere, elimdeki ekmeği mutfak masasına bırakmış, daha saçıma bir toka takana dek evin hamarat kadınlarından biri tarafından o ekmeğin çoktan dilimlenip sofraya taşındığına hayretler içinde şahit olmuş, kaç defa da zaman demek ki hakikaten göreceli bir kavram diye düşünmüşümdür. 

Kaç kere. Ve şükür ki, bu sabah, bir kere daha!

*Başlık: İlhan Berk