İçerik

21 Eylül 2022 Çarşamba

Ferahlık

Photo: Westwingde

Düşünsene. Sabahın henüz öğlene varmadığı zamanlardasın. Nar gibi domatesleri yıkamışsın, ufak ufak doğramışsın. Yanına biraz beyaz peynir almışsın, köy çocuklarının gözleri gibi kapkara ve pırıl pırıl parlayan üç dört de zeytin. Fırından çıtır çıtır bir ekmek, buharı tütüyor, kesilmez tazelikte.. E sen de zaten kesmeye kıyamamış, köşesini koparıvermişsin. Tam o an aklına gelmiş: Çay, ya.. 

“Çay kadehde dide-efrûz olmalı,
Lebrengü lebrizû lebsûz olmalı."

Bu dizeyi söyleyerek içinden, çayı da koymuş, biraz demlenmeye bırakmışsın. Onu beklerken şu salıncağa oturuvermiş, nazlı nazlı sallarken kendini, en sevdiğin hikâyeden birkaç sayfa okuyuvermişsin..

Şöyle bitmiş o öykü: Çay, henüz her şey bitmedi, demektir..

Hikâyen çoktan bitmiş oysa. Anlatanlar da, okuyanlar da gitmiş. Bir sen kalmışsın. Bir de içinde öyle bir ferahlık duygusu ki.. 

Bembeyaz, ışık dolu bir evde, tek başınasın. 

Mutlusun.