Sanırım üç senedir tanışıyoruz. Oğullarımız anaokulundan kanka. Şimdi bata çıka okumayı öğrenmeye çalışıyorlar birlikte. Akılları futbolda. Dizlerinden hiç eksilmeyen yaralar..
Bir de Robi var. Küçük sevimli Robert. Ya abisinin ya benim oğlumun kıyafetleriyle büyümekte olan, sorunsuz, güler yüzlü, sakin Robi.
Robi için bizim küçülenlere bakmaya gelince, burada adet olduğu üzre, dilim dilim satılan pastalardan çeşit çeşit almış, getirmiş. Ne gerek vardı deyince ben, dedi ki geçen Cımartesi benim doğum günümdü. Ne ailem, ne de bir arkadaşım vardı yanımda.
Çünkü o da benim gibi. Akdenizli. Ve biz Akdenizliler burada yalnız hissediyoruz..
Bir teshibin kopup etrafa saçılan taneleri gibiyim bazı insanlarla. Birini hiç ummadığım bir yerde bulunca, seviniyorum, günün birinde tamamlanacağıma dair bir umut duyuyorum içimde.
Bulduklarıma şükür ama daha kimbilir kaç boncuk tanesi var bulunmayı bekleyen..