F.nin Londra'dan getirdiği krakerleri açtım, bir yıl olgunlaştırılmış özel kaşarımı dilimledim, Kate ve William kutumda duran halis İngiliz Earl Gray'imi de demledim. Elime de güldürme garantisi olan bir Çehov kitabı aldım, taaa eskilerden. Mutlu olmak için tüm şartlar yerinde olmasına yerinde.
Ama ve üç nokta.
Anton Çehov'a ait olduğu iddia edilen ama olmadığına emin olduğum, kaynağına ise ulaşamadığım, fakat tam kaynağıma denk gelen satırlarla kapatayım bugünü:
Pür telaş yaşadım hayatı, sanki çok acelem varmış gibi.
Her yerde olmaya çabaladım...
Her yerde olmaya çabaladım...
Sanki ben olmayınca bir şeyler eksik kalacakmış gibi.
An oldu zamanla yarıştım
Geçme ihtimalim varmış gibi.
Yanılttıkça insanlar
Hep bir şans daha tanıdım bazen abarttım
Üç beş sayısını sayamadım.
Ve ben en çok kendimde yanılıp
Kendime mahçup kaldım.
Ne zamana yetişebildim
Ne yanında olduklarımı gün geldi yanımda bulabildim.
Meğer yorulmayı ben yaşamak sanmışım.
Meğer en lazım olan kendimi, hep başkaları kazansın diye harcamışım.
Meğer daha dün gibi aklımda olan çocukluğum, çok geride kalmış.
Dağ gibi bir ömrü, bilmeden yerle bir etmenin
Şimdi kâh şaşkınlığını yaşıyorum
Kâh pişmanlığını...