İçerik

26 Temmuz 2025 Cumartesi

İnsan ile Tanrı arasındaki elektriklenme hissi

Sanatın; insanın en üstün varoluş biçimi olduğuna inananlardanım. İşini iyi yapan sanatçıları da, bir tür bilge olarak görmüşümdür hep... Bilgelik de bence, sadece bilmek değil, yapmak değil, yaptığın işe "Tanrı ile İnsan arasındaki elektriklenme hissi"ni katmak.. 

Yani bahsettiğim; Michelangelo'nun Sistine Chapel'deki o ünlü Tanrı'nın Adem'e Dokunuşu tablosundaki o iki işaret parmağı arasındaki elektriklenme gibi bir his....


Miroslav Tadic'ten birkaç defa bahsetmiştim sana.. Günümüzün en iyilerinden bence. Müziğindeki bir şey, "insana dair bir dokunuş" (human-touch)'ın da üzerinde gelmiştir bana hep... İnsanın kalbini daha yüce bir varlıkla bağlayan bir şey bu. Farkındayım, sürekli o sevimsiz şey şey şey lafını ediyorum çünkü bu hissi tam nasıl ifade edeceğimi bilemiyorum.. 

Şöyle anlatayım mı? Bu bilge insanla bir süre emailleşmiştik geçen aylarda. Oğlumla katılmak istediğim konseri hakkında internette bulunmayan lojistik bir bilgiyi istemiş ve bizzat kendisi cevap verdiğinde de çok şaşırıp sevinmiştim. Normalde bunu sanatçıların medya danışmanları yapar ve oldukça kuru bir bilgi alışverişi olur çünkü.. Beklentim de bu yöndeydi tabii.

O ise, "küçük hayranı"yla tanışmayı çok istediğini, konser zamanı yaklaşınca yeniden yazmamı, bize en önden iki yer ayıracağını söylemişti.... Sonra iki aya yakın zaman geçti, araya hayatın "çalımları" girdi...

Dün, email kutumda bir mektup daha bulunca, çok duygulandım.... Konser bugün ve ben katılamıyorum. Nedenleri özel ama mektubuna cevap verirken, hepsini açıkça yazıp özür diledim ve gelen cevap yine beni çok duygulandıran, yine çok özel bir cevap oldu.. Bu güzel emailin sonunda: "çok yakında bir başka konserde ikinizle de karşılaşmayı iple çekiyorum" yazıyordu.... İşte bu tam olarak, human-touch; yani insana dair bir dokunuş. Fakat yapılan işin kalitesiyle de birleşince bu; Michelangelo'nun Tanrı'nın ve Adem'in "birbirine uzanmış ve zaman zaman ancak parmak uçlarıyla değebilen iki kol"(*) arasındaki "elektriklenme" ya da düz tabirle altın oran diye anlatılmaya çalışılan his...... 

Bu çok muazzam güzel bir his...... 

Ve bir "İnsanı" "Tanrısal" yapan, yani tanrının bir aracı ve sureti  ve nefesi haline getiren; benim için tam olarak işte bu his! 

Bilmem ki anlatabiliyor muyum.........?

(*) Cemâl Süreya.