İçerik

8 Eylül 2025 Pazartesi

Rutin dışı - 7

Dün geceki ay tutulmasını ilk defa kendi kendime fark ettim. Önceki seferlerde ya medyadan ya da bu işlerin takibinin uzmanı olan babamdan duyardım, fakat bu sefer, aynen ilk insanların başına geldiği gibi, başımı göğe kaldırıp şaşırmak suretiyle fark ettim. İtiraf edeyim; bu şekilde fark ettiğinde, ürperiyorsun birden… Tuhaf bir temel korku duyuyorsun: bir şeyler yolunda gitmiyor korkusu. Aynen kuşların sustuğu, doğanın sakinleştiği gibi, senin de içinde birşeyler sakinleşiyor, susuyor ve siniyor… Çok tuhaf bir temel his…

Elbette yaşla birlikte, bunu birkaç defa deneyimledikten sonra, kendine “endişelenme, bu sadece bir ay tutulması, geçecek, her şey normale dönecek” diyebiliyorsun ama kuşların ve böceklerin sadece bir yaşam süresi içinde bu kadim bilgiye ulaşma şansları yok…

Bu bana şunu düşündürdü. Hayatta bir çok iniş ve çıkış var ama bazen her inişin bir çıkışı, her çıkışın bir inişi olduğu kadim bilgisine sahip değiliz ve korkuyoruz, siniyoruz.. Misal ebeveynlik yolunda, misal depresif zamanlarda, misal uykusuz bırakan, geçmeyen gecelerde… Biliyoruz ama sürekli unutuyoruz; bu bir ay tutulmasıdır, geçecektir, sakin ol, bekle…

Öğrenmek….. Bazen uzun yol kaptanlığı.

Fotoğraf. Elbette babamdan geldi :)

2 yorum:

  1. Ay tutulması güzel bir metafor olmuş. Bazen sahiden düzeltmeye çalışmadan, çırpınmadan sadece beklemek gerekiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında bunu ben minicikken dedem öğretmişti bana. Yüzmeyi öğretirken.. Ama hayat budur, bu kadardır kızım demiş miydi…?

      Sil