Dün akşam 18.15 gibi eve dönüyordum. Radyoda bu çalıyordu.
Başımı kaldırıp göğe bakınca, muhteşem bir son dördünle karşılaştım. Öyle büyülü bir andı ki; yarısı kalmış ayın etrafında küçümen bir bulut, gerisi tamamen açık, rüzgarlı bir gök.. Ay bir görünüyor, bir kayboluyor.. Arabayı sağa çekip bir süre bu dansı izledim. Eve geç kaldım biraz ama değdi...
Bu sabah meditasyon grubumla "nasıl gidiyor?" u konnuşurken, ben "10 dakikanın üzerine mümkün değil çıkamıyorum, dikkatim dağılıyor, yapılacak işler listesi aklımda uçuşmaya başlıyor" dedim. Hocamız "gün içinde 1 dakikalık mikro meditasyonlar, toplam 45 dakikalık tek oturumdan daha iyi gelebilir sana" deyince de, birden fark ettim, yahu ben bu mikro-meditasyonların uzmanıyım yıllardır :) Ve evet, toplasan, rahat 45 dakika eder....
Yıllardır kendimi "belirlenmiş kalıplara uymaya" zorluyorum ve başaramıyorum. Oysa, kendi içimde, kendi kendime, uyumluyum ben.... Bunu fark etmek, çok iyi geldi.
Foto. Maalesef telefonumun kamerası ancak bu kadarına yetti.
