1,5 saatlik uykuylayım. Dünden fotoğraflarla bitirelim ayı ve sonra bana az müsaade.
Günün Tortusu
Niyetim günden kalan tortuyu saklamak; bu sayede, yaşadığımı kendime kanıtlamak..
28 Şubat 2025 Cuma
27 Şubat 2025 Perşembe
Küçük Hanım, belki de bey - 2
Tırtılımı hatırlıyor musun?
O yazıyı yazdıktan sonra, bırakamadım ben onu. Birkaç gün daha besleyeyim, belki başarırım tırtıldan kelebeğe ulaştırmayı diye düşündüm. O da sağolsun kırmadı beni, bol bol yedi, sonra da bir sabah bir de baktım, kocaman kahverengi bir pupa yapmış kendisine.
Aslında itiraf edeyim pek umudum yoktu pupadan çıkacağına dair. Fakat aynen Prof.Google tarafından öngörüldüğü gibi, 21 gün sonra dün sabah, klasik sabah kontrolüm sırasında, 3 haftadır pupa gördüğüm yerde bir kelebek görünce, delirdim sevinçten. Sabah 6 falandı, hiç umursamadım tüm evi uyandırdım :))
Çocukların kahvaltılarını hazırlarken, ona da muz, elma kestim, daha geniş bir kaba aldım - belki uçma denemeleri yapacak çünkü - pamuklara ballı sular emdirdim ve kelebekçiği de içine koydum. İlk iki saat hiç kımıldamadı. Dönem dönem bakıyorum tabii bir çocuk heyecanıyla..
Bir de baktım sırt üstü düşmüş, aaa dedim öldü! Bunca çabadan sonra.. Yok, ölmemiş ama hiç enerjisi yok çünkü yemek yemeyi bilmiyor! Aldım elime muzun üzerine koydum. Kanatları titremeye başladı. Ah dedim ölüyor heralde.. Ama o an ağzından kocamaaaan bir dil çıktı ve dil iştahla muzun üzerinde dolanıp muzu emmeye başladı :)) Tamam dedim kurtardık.
Fakat önümüzde yeni bir sınav var. Hava dışarıda buz gibi ve yağışlı. Dışarıya salamam. Evde de kalamaz. Sıcak ve bitkili bir ortam nerede var, hah, Botanik Bahçesi! Üstelik orada bir odada tropik kelebekler sergisi de var. Randevulu giriliyor, internetten baktım yarın sabah 9'a yer var, valla 7 euro da bilet parasını bayıldım.. Analııııık. Yavrumu şimdi gizlice yanımda botanik parkına sokacağım ve kameralara yakalanmadan onu diğer kelebeklerin arasına salacağım... Oyyy çok stresli ve büyük ihtimalle de illegal :))
Sabah çocukları okula bıraktıktan sonra, aldım kelebeğimi, gittim Botanik Parkına. Girdim sergiye, gizli bir köşede, gizlice saldım kelebeğimi. Biraz da oturdum izledim, nasıl güzel kelebekler vardı... Çocuğum, yazık, çelimsiz, kara kuru kaldı aralarında ama belki bulur kendine göre bir eş.... Bulamasa da, keyfince geçirir kalan ömrünü sıcacık ve dostlar arasında.
Yarın sana diğer kelebekleri göstereceğim. Bugünlük benim kara, kuru, vasıfsız evladımın mürvetini görelim.. Yarın "elalem ne çocuklar yapıyor"a geçeriz :)))
26 Şubat 2025 Çarşamba
Oyalamaca gülmece
Koşturuyorum :) Ama çok güzel bir koşturma!
Yarın anlatacağım söz.. "İşlem tamam" olunca ;) Şimdilik "arkası yarın..."
Heyecandan aklıma yazacak başka hiçbir şey gelmedi. Ufacık bir gülmeceyle oyalayayım seni bugünlük, yarın affedeceksin ama bak, eminim ;)
25 Şubat 2025 Salı
Aziz
Dünkü ödevi yaptın mı? Belki de daha önümüzdeki günlerde yapacaksın.. Yap derim, bu kitaptaki en sevdiğim ödevlerden biri olmuştu ilk sefer yaptığımda da..
O sefer gün boyu "aziz" aradım durdum. Yollarda insanların yüzüne dikkatli dikkatli baktım, bir gülümseme, bir iç huzur aradım. Konuştuğum insanlarla yumuşak yumuşak konuşup, belki içlerinde gizli kalmış azizi açığa çıkartmalarını bekledim. Trafikte yol verdim, kapılar açtım, belki aziz bizim evdedir diye, çocuklara daha bir dikkatli, özenli yaklaştım ama ı-ıh, karşıma bir tane bile "ah işte aranılan aziz!" diyeceğim insan çıkmadı. Sonra düşündüm; iki sonuç buldum.
1. Hiçbir insan aslında aziz değil, aynen "kötü / şeytan" da olmadığı gibi. Hepimizin içinde azizlikler de var, karanlık sırlar ve kuyular da.
2. Aslında gün boyu aziz ararken, ben kendim aziz gibi davrandığımı, hiç olmadığım kadar kibar, diğerkâm olduğumu fark ettim. Aziz meğerse benmişim :)
24 Şubat 2025 Pazartesi
Pazartesi Masalı - 9
Bu haftaki masalımız, geçen haftakinden daha anlamlı ;)
9: O bir azizdir!
Eski ve unutulmaya yüz tutmuş bir manastırın baş rahibi, ne yapsam da bu işlevini kaybetmiş cemaati yeniden tanrıya bağlasam derken, bir gün, uzun zamandır çalınmayan kapısı çalınır ve ak saçlı bir dede “bu manastırda bir aziz yaşadığını duydum ve aranızda bir süre yaşamak istedim” diye manastıra dahil olur.
Rahipler “kim acaba aramızdaki aziz?” diye düşünmeye ve birbirlerinin iyi huylarını öne çıkartarak, birbirlerini aziz olarak görmeye başlarlar.
Bir süre sonra, herkes üzerine atfedilen “bu adam bir aziz” cümlesinin hakkını verebilmek için gerçekten özen göstermeye, dolayısıyla aziz gibi davranmaya başlar ve görürler ki, manastır gerçekten bir aziz yuvası olmuş.
Kıssadan hisse: İnsanların iyi huylarını öne çıkartır ve dile getirirsen, onları gerçekten iyi biri olmaya koşullarsın (tersi de geçerli elbette, buna modern dilde manipülasyon diyoruz). Aynı zamanda da, sen aksilikleri ya da kötü insanları değil, iyileri arayan gözlerle bakınca, dünyanın da daha iyi bir yer olduğunu göreceksin..
Günün ödevi: Bugün çevrene daha farklı bir gözle bak. Çevrende bir aziz göreceksin bugün! Buna inanırsan, karşına çıkacak o aziz.. Bak bakalım nereden çıkacak o aziz ve bak bakalım, günün sonunda sen nasıl hissedeceksin?
23 Şubat 2025 Pazar
Eco
“İnsan aldatıldığını anlarsa, yapabileceği en iyi şey, seyirciyle birlikte gülmektir.” diyor Umberto Eco, Prag Mezarlığı’nda.
Ne diyorsun buna? Ya da hiç yapabildin mi, diye de sorulabilir..
İlk tepkim her zaman öfke olsa da, bir süre sonra, gülüp geçebilmenin daha olgun bir davranış olduğunu düşünüyorum, fakat çok yüksek düzeyde bir otokontrol ve olgunluk, görmüş geçirmişlik gerekiyor.
Bir de sosyal politika konusu bunun dışında tabii….
22 Şubat 2025 Cumartesi
Kuzu postundaki kurtlar
Bu haftasonu Almanya’da seçimler var. Pandemi’de aşı ve maske karşıtlığı, ezoterik yaklaşımlar, alternatif tıp ve elbette komplı teorilerinin “1 numaralı” destekçisi The Basis, bu gayet faşist yaklaşımı, sağda solda bazı demokratik görünümlü posterlerle destekliyor. Onlardan biri de bu:
İlk bakışta medyada “sansüre hayır”, halkın haber alma hakkını geri verin gibi bir anlamı da olsa, Almanya’da sansürlenen haberlerin genelde mültecilerin karıştığı suçlar olduğu ve bu sansürün nedeninin de mültecilere karşı öfke yaratılmaması olduğu düşünülürse, tam bir çağa özgü faşizm olduğu ortaya çıkıyor….
Tam bir kuzu postunda kurt örneği.
21 Şubat 2025 Cuma
Hımbıl, kırçıl, tıfıl
Uzun süren bir grip sonrası çok hımbılım. Ayurvedik bir çay yaptım kendime getirmesi umuduyla. Çay paketindeki özlü söz "gülümsemeyen birini görürsen, onu kendi gülümsemenle onurlandır" diyor. Gülümsediğin halde yüzüne bön bön bakanlara ne demeli sevgili özlüsöz amca?
Türkçe konuşmaya konuşmaya, bazı kelimeleri, hızlı konuşurken birbirine karıştırıyorum. "Saçlarım kırçıllaştı" da neydi öyle?! Utandım.
Bu sabah eksilerden ani bir artı 12 fırlaması yaşandı (lodosumuz ünlüdür) ve bahçede buzların erimesiyle bu tıfıllar ortaya çıktı. Biraz erken değil mi??? :) Hoş geldiniz tıfıllarım..
20 Şubat 2025 Perşembe
Duvarlar ve Kapılar
Hepimizin bir bütünün parçası olduğu düşünülürse, Rûmi ne kadar haklı: “Sana duvar olan, başkasına kapıdır.”
Bazen kendim için çıkış yolu bulamadığımda ama başkası için o çıkışı açık açık görebildiğimde ya da istediğim bir şeye ulaşamadığımda ama başkasına kısmet olduğunda, hep: demek ki başkası için hayırlıymış diyorum.
Rûmi’den okumadan önce de diyordum. Demek ki yoldayım, bu güzel..
19 Şubat 2025 Çarşamba
Çocuklar için faşizm
Dayak yemektir serseri bir babadan
Karanlık odaya kapatılmaktır
Hakkını istemekte direndiğin zaman" - Ergin Günçe