21 Eylül 2024 Cumartesi

Ağlamak güzeldir.

Geçen kışı hastalıklar odağında sürekli korkunun kölesi olarak geçirdim. Sürekli yalnız ve desteksiz olduğumu düşündüm durdum. Ben herkese koşarken, kimsenin zor zamanımda yanımda olmayışına üzüldüm, bunu adaletsizlik olarak gördüm, öfkelendim.. Ama dünya ne zaman adaletli, verdiğin kadarını sana geri vererek seni ödüllendiren bir yerdi ki? Bunu kabullenmeyi öğrenmeye çalıştım bahar ve yaz boyu. Biraz başarıyorum, biraz başaramıyorum ama deniyorum... Başka bir bakış açısıyla görmeye çalışıyorum. Şu ağızlara pelesenk olan "kendine şefkat gösterme" eylemini biraz başarmaya çalışıyorum, hatta kendime şefkati bırak, ilk defa çok acıyorum, ilk defa gerçekten üzülüyorum kendime... Kendime üzülmek benim için çok yeni bir kavram, çünkü ben hep kızdım kendime bugüne dek. Üzüldüğümü hissettiğimde bile kızdım.. Aaa üzülme bakayım. Ağlama. Korkma. Güçlü ol. Sen yaparsın, sen başarırsın, sen neler başardın..... Hayır, ben de herkes gibi kırılganım, şefkate ihtiyacım var, hatta bunu yakınlarımdan talep etmek benim insan olarak hakkım... Bunlar doğal duygular, utanılası, kızılası duygular değil..... Ah ne çok yıllar harcamışım başkalarına kızacağıma kendime kızmakla......... Bu beni üzüyor, çok sulugöz oldum be blog, hemencecik ağlıyorum artık. Ama güzel bu. Ağlayabilmek çok güzel... Çok güzelmiş!

"Ağlamak şu gelip geçici dünyada
Her şeye rağmen var olmak demek
Ağlamak yaşanan binlerce duygu
İnsanca ve coşkulu, güzel bir şeydir" 

demiş, Sezen Aksu.
Ne güzel demiş.