30 Haziran 2024 Pazar
Komşu
29 Haziran 2024 Cumartesi
Biraz okumak, biraz dinlemek.. ve biraz da hayâl etmek.
Sesli kitap dinleyemiyorum, dikkatim hemen dağılıyor. Hele “alıyodu”, “gidiyodu” gibi R’lerin yutulduğu bir seslendirmeyse, elimden nefretle atmakla kalmıyor, bir de küfür sallıyorum.
Fakat ev işi, genellikle de temizlik yaparken, okumakta olduğum kitabın - varsa - seslendirmesini - kimin seslendirdiğine özellikle dikkat ederek - dinliyorum. Yaptığım işi mutlandırıyor.
Sait Faik’in çok sevdiğim Havada Bulut’unu da bu şekilde yeniden elime alıp, biraz okuyarak, biraz dinleyerek, biraz daha okuyarak, yavaş yavaş işleyip bitirdim. İbrahim Selim’in sesi beni büyülüyor, kalbimi pırpır ettiriyor, onu fark ettim.
🤭🤫
Sırf hayâlimdeki imgesine halel gelmemesi adına asla gerçek görüntüsünü merak etmiyordum ama bence kısa boylu, kıvırcık siyah saçlı, kara gözlü, hafif esmerce, gözlüklü bir adamdı bu İbrahim Selim. Evet Sait Faik’le de alâkası yok, biliyorum. Tahayyülüm böyleydi..
Bir de şu var: ne zaman böyle yazılarından ya da sesinden etkilenip tahayyül etsem, gerçeği tam ters şekilde çıkıyor karşıma :)
Bence her şeyin, ama istisnasız her şeyin, hayâli gerçeğinden daha güzel….
28 Haziran 2024 Cuma
Biraz inanç.. ve biraz umudetmek.
Güzel günler göreceğiz.. diye bekleye bekleye ölüp gitmek. İçimi acıtıyor. Nâzım herşeye rağmen mutlu, umutlu, neşeli bir adam olmayı nasıl becerebildi acaba?
Bugün Cuma. Uzun zamandan sonra dua ettim. Küsmüştüm sanırım…. Belki barışma zamanıdır.
Birşey dilemedim, biraz minnet dile getirdim, biraz tevekkül hissettim. Umut duyacak gibi oldum ama önceki dönemleri düşünüp vazgeçtim. Buna takıldım biraz, neden korkuyorum ve ben neden böyleyim acaba diye hüzünlendim. Sonra da gün başladı işte.
Öyle..
27 Haziran 2024 Perşembe
Biraz mutluluk.. ve biraz kavga.
İyice yaşlanmış olan Goethe'ye sorarlar; “mutlu bir yaşamınız oldu mu?”
Goethe hiç düşünmeden cevap verir: “Evet, çok mutlu bir yaşamım oldu.” Sonra gülümseyerek ekler: “Ama, tek bir haftam bile mutlu geçmedi.”
Goethe'ye göre mutluluk; mutsuzluğun üstesinden gelebilmektir.
Hayat sonsuz bir neşeli günler, mutlu anlar, güzellikler toplamı değil; aksine, hayat, dertler, haksızlıklar, sorunlar, mutsuzluklar, korkular ve endişelerle dolu. Hayat; bunların birini çözüp, bir diğerinin başına oturmak demek.. Hayat çözmek, yine çözmek ve devam etmek..
Polonyalı düşünür Zygmunt Bauman, bunları çok tatlı tatlı anlatıyor; gel bir de onun ağzından dinle:
26 Haziran 2024 Çarşamba
Biraz zen.. ve biraz dans.
“Belki de çok uzun süredir devam eden, artık apaçık hale gelmiş olan bir kriz sürecinin içindeyiz. Belki zamanımızın biçimi artık sürekli, aralıksız bir kriz halidir. Bu, her şeyin üst üste yığıldığı, çok dolu, tıkış tıkış bir dünya. Biraz boşluk açmaya, yer açmaya çalışmak, belki yapmaya çalıştığımız bu. Bir parça Zen tarzı.” - Ayhan Çelik, Kurbağalara İnanıyorum.
Yer açmak diyince, dün karşı evin önüne yanaşan taşıma şirketi:
Orijinalinden de iyi olan şeyler….
25 Haziran 2024 Salı
Sanat fizyoterapisi :)
Alçıya pozitif anlam yükleme denemesi. Hep kolumuza takacak değiliz ya ;)
24 Haziran 2024 Pazartesi
İmza, bir dost
Öğlene doğru eve geldiğimde bahçe kapımın yanında sapsarı iri boy bir Kadife Çiçeği (marigold) ve üzerinde ufak bir not buldum: “komşudan ufak bir hediye”.
Kim bu komşu?! Yan evdekiler tatilde, yazar komşum C. şehir dışında, Rus komşular Almanca konuşamıyor not yazmış olamazlar; e peki kim bu gizemli komşu?!
Öyle de güzel bir kadife çiçeği ki.. Bu kadar upuzun boylusunu hiç görmüş müydün?!
Güneşli bir köşeye, sezonluk olduğundan saksı içine diktim hemen. Taşınırken kırılmış çiçeklerini de kestim, masama koydum.
Öyle missss gibi kokuyor ki. Kimse bu gizemli komşu, vallahi sağolsun :) makbule geçti.
23 Haziran 2024 Pazar
Çok Fransız, çok Momentos bir sabah
22 Haziran 2024 Cumartesi
Seninle beraber olduğum gün
21 Haziran 2024 Cuma
İyi olmak
İyilik ve kötülük sabit kavramlar değil, zamana duruma koşullara göre değişebiliyorlar. Fakat Sait Faik ne kadar güzel ve doğru tanımlamış: “İyi insan, pişman olan insandır.”
Foto belki alakasız ama ne bileyim, Türk sinemasının gelmiş geçmiş en güzel filmi olduğunu düşünüyorum.. Neşeli Günler, 1978.
20 Haziran 2024 Perşembe
Sevgili Parov;
18 Haziran 2024 Salı
Bağlanmak
Bugün terapistime bazı travmaları anlatırken, çok sevdiğim herkesin ya ölmesi ya da aslında aynı şey gibi geliyor bana ama beni terk edip gitmesi mevzuuna gelince, biraz da derine dalınca ve kimseye anlatmadığım bazı şeyleri anlatabilince, adamcağız oflayıp poflayıp seansın sonunda da bana “bunları benimle paylaştığın için teşekkür ederim” dedi! Ben de “valla ne işe yarayacak tam bilmiyorum” dedikten sonra, “ama bana anlatabilecek güvenli ortamı verdiğin için ben teşekkür ederim” dedim! Biraz sanki profesyonel bir an değildi bu, ama insanîydi…..
Bir de aklımda şu dönüp durdu: “Eğer yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi?” diyor ya Oğuz Atay…… Biraz ironi işte, trajedilerin ortasında..
Fakat ara sıra şunu düşünüyorum: Bu adamcağıza da bağlanırsam, yaşı başı da hayli var, terapinin ortasında ölüp gider mi..
17 Haziran 2024 Pazartesi
Yaz köşesi
Yüksek sesle oku bence bu postu ;))
Bu köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi, ortasında su şişesi.
Yaz köşemi çok seviyorum, sağolsun salıncağını bana hediye eden cağnım B.
Limonataya farklı ve çok hoş bir renk vermek için, klasik (elbette naneli) limonatayı yapıp içine bir damla reyhan suyu damlatıyorum.. Buzluğa damlatıp eflatun buzlar da yapabilirsin. Ufacık bir de yenilebilir çiçek içine, dekorasyon olarak.. Efsane oluyor, tavsiye ederim!
Photo by Anima Visual on Unsplash
16 Haziran 2024 Pazar
Yılın projesinde 2. aşama
Üç senedir yılmadan yetiştirmeye çalıştığım ve üç senedir filiz vermesini dâhi başaramadığım akşamsefası projemde ilk aşamayı (197 tohumu tek tek ektiğim çimlendirme kabı), Nisan ortası itibarıyla, şurada yazmıştım.
Bugün bu 197 tohumdan çimlenip filizlenen sadece 33 tanecik bitkiciği çimlenme kabından bir çorba kaşığıyla çıkartıp dikkatlice saksıya diktim.
Saksıda da büyümeye devam ederlerse, üçüncü aşamada (ilk kışı belki saksıda geçirirler, bilmiyorum) bahçeye dikeceğim. Almanya’nın ilk (ve eşimin tüm ekosistemi bozacağımı iddia ettiği) akşamsefaları olacaklar :) İnat ettim!
15 Haziran 2024 Cumartesi
The killer
David Fincher filmi.
Tilda Swinton her zamanki gibi büyüleyici olmasının yanısıra, filmin kilit noktasını da belirliyor.
Çok iyi film. İzle bence.
Sonra da şunu okursun.
14 Haziran 2024 Cuma
Tam anda
Huzur, sakinlik ve denge tam olarak bu..
Şu an buradan başka hiçbir yerde ve kendimden başka kimseyle olmak istemiyorum..
Bu ânı ve bu fark edişi unutmamalı.
14.6.24 Cuma saat 10.46.
13 Haziran 2024 Perşembe
Çarpıtmak
Bazen düşünür ve yazarlara atfedilmiş bir takım kişisel gelişim odaklı sözler oluyor. Biraz düşünülse, yahu bu adam / kadın bunu söylemiş olamaz, tüm yaşam felsefesine aykırı diyebileceğiz. Ama işte bir deli bir kuyuya bir taş atıyor, kırk akıllı çıkartamıyor..
Borges, bu durumun maalesef bilinen en büyük mağduru.. Ama geçenlerde bir blogta yine böyle yanlış bir atıf gördüm, çok nadir girdiğim bir blog olduğu için sessiz kaldım, fakat içim de içimi yedi. Atfın yakıştırıldığı yazarı çok severim ve iyi tanırım, mümkün değil bu sözün ona ait olması.. Ama söylesem ne olacak, alt tarafı bir blog yazısı..
Fakat alt tarafı blog, instagram, sosyal medya derken derken sanırım “gerçek” olanı hızla kaybediyoruz ve bu bilgi çağı neslinin son üyelerinden biri olarak beni gerçekten korkutuyor..
Sanırım evdeki o Meydan Larousse türü, çoğu kilo olarak kapıtçılara satılan, dededen kalma ansiklopedi ve kitapları, canımız pahasına korumamız gerekiyor.. Günün birinde gerçek kalmadığında başvurmak üzere..
Bilgi..
12 Haziran 2024 Çarşamba
Delirtir mi, bayıltır mı?
Bu adamın sakinliği ve rahatlığı :))
Bu burnum düşse eğilip alamam hallerine, eskiden olsa, ayyyy hiç gelemem derdim ama şimdi bildiğin koşturmaca içinde yaşarken, bu adamın bu rahatlığını kıskanıyorum, nasıl olunur bu? Huy mudur, karakter midir, öğrenilir mi, içten mi gelir? Kendim için istiyorum bu huyu, yoksa yakınımda istemem allah korusun, delirtir beni böyleleri..... Hele trafikte, devlet işinde... Oy.
Peki sen? Böyle rahat ve umursamas tipler seni delirtir mi, yoksa bayılır mısın? :))
11 Haziran 2024 Salı
O-ye-mini....
İstemsiz bir şekilde, Pippi Uzun Çorap'ın nidasını attım bunu görünce...... O-ye-miniiiiii.
Tamam biliyorum hiçbir mantıklı tarafı yok ve durumumuz evde bir 4 ayaklı çocuğu daha kaldırabilecek halde değil, özellikle her hastalık ve kayıp döneminde de perişan olup, katıla katıla 'bir daha da aslaaa eve hayvan almam' diye ağlıyorsam. ama bunu gördüğüm anda bütün hücrelerim eridi yahu... Dünyadaki en tatlı şey olabilir mi bu?? Evet, kesinlikle olur.
Kim alacaksa onu, umarım hayatı boyunca kalır ve çok mutlu olur o evde, çok sevilir, o tatlı burnuşu şap şap öpülür... Oyyyyy çok tatlı ya.... Ananemin 'Allah boş zamanında, özene bezene yaratmış' dediklerinden :)
10 Haziran 2024 Pazartesi
Günün kulağa küpesi
9 Haziran 2024 Pazar
Kol kırığı kalp kırığına yeğ midir?
Oğlum yine kolunu kırdı.
Geçen sene bugünlerde de uğraşıyorduk alçıyla.. Oğlan çocuğu vukuatlı bir birey sanıyorum. Ya da bana böylesi denk geldi..
Yine de düşünmeden edemiyorum; kalp kırığından iyidir değil mi?!
8 Haziran 2024 Cumartesi
Yürek güçlendirici ilaç
Dün akşam, ister istemez, Camus'nün bu şahane cümlesi geldi aklıma:
'Dikişler atılıp pansuman yapıldıktan sonra, doktor ona bir yürek güçlendirici ilaç, bir de yiğitlik belgesi vermişti.' (İlk adam)
Son günlerde tüm dikiş atılan veya dikişleri alınan güçlü yürekli yiğitlere gelsin ;))
7 Haziran 2024 Cuma
Fazla insanız.
6 Haziran 2024 Perşembe
Tohum
Tohumlar önemli.
Bu konuyu araştırıyorum. Şimdilik yazabilecek kadar değil fakat tohumları çeşitli dönem ve koşullara göre arttırarak ya da azaltarak fiziksel ve psikolojik sağlığın olumlu etkilenebileceğini savunan yazılar okuyorum.
Bu ay kendi üzerimde deneye başladım. Sonuçların birkaç ay içerisinde olumlu olacağını umuyorum. Merak edersen arada halimi sorarsın ;)
5 Haziran 2024 Çarşamba
Kara yağız delikanlı sevgisi
Çorba gibi karışık genetik yapıları çok seviyorum.. Böyle 'kaç nesildir kanımız başka hiçbir soyla karışmadı'cıları hiç anlamıyorum, yahu karışsın da güzelleşin, akıllanın, bağışıklık sisteminiz gelişsin ve iyileşsin..
Bugün bu oscarlı kısa filmi izleyip çok güldüm. Sen de gül istedim :) Pozitif ırkçılık algılarımız bazen biraz fazla çalışıyor biz göçmenlerin :)))
4 Haziran 2024 Salı
Üç tür oyalanmak
“Çoğu insan fazlasıyla tembeldir. Sadece kendilerini oyalayacak şeyler isterler.” diyor Walter Tevis, Alaycı Kuş’ta.
Çağımızın aşırı yoğun ve anlam yüklü hayat anlayışının yarattığı stres düşünülürse, oyalanmak biraz da bir rahatlama yöntemi olarak, kaçış aslında..
Ve gerçekten çağın hızına yetişmeye kafayı taktıysan, başarıyorsan ya da bir noktada devreler yanana dek kendini başardığına inandırıyorsan, o zaman da hayatında hiç oyalanma ânının olmadığını fark edip, tuhaf bir duygu hissediyorsun. Bir hmmm, bu ilginç işte duygusu..
3 Haziran 2024 Pazartesi
Kanadı kırık melek
Genç bir danışanımla son seansımızı yaptık bugün. Ayrılmadan önce bana bu meleği verdi:
Aynen size benziyor C. Hanım! dedi.
Taşırken kanadının ucu kırılmış, fark edince üzüldü. Boş ver dedim, benim de bu sıra bir kanadım kırık nasılsa :)
İnsanları iyileştirirken, onların seni iyileştirmelerine de izin vermek.. Güzel şey.
2 Haziran 2024 Pazar
Diğerkâmlık
Hiç habersiz kapısını çalıp kırçiçekleri bırakan arkadaşları olmalı insanın.
Ve insanın kendisi de, onlara habersiz kapı çaldırabilecek rahatlığı, samimiyeti ve hatıratı verebilmiş bir insan olmalı..
Ananem bir gün bana bakıp “olmuşsun sen” demişti ufak bir detayla kıvançlanarak.. Bugün de ben diyorum, çok eksiğim, çok yanlışım, daha öğrenmem gereken, yürümem gereken kilometrelerce yolum vardır daha ama bu konuda, insanlarla kurabildiğim gönül bağı konusunda, “olmuşum” ben :) Hamdolsun..
1 Haziran 2024 Cumartesi
Asıl şimdi
Bugün, hastalık ve ameliyat nedeniyle bu sene normalden bir ay kadar geciktirdiğim bahar temizliğine giriştim. Benim bahar temizliğim efsanedir; ev iner ve yarı yarıya sadeleşmiş ve ferahlamış şekilde terrrtemiz geri kalkar.
Düğünümüze dair anıları koyduğum bir kutu vardı. Geçmiş üstünden 14 sene, atayım gitsin dedim. Ama atmadan bir de bakayım ne koymuşum.. Büyük kısmını attım ama deniz kabukları ve tülden kendim yaptığım gelin tacım, yine kendi yaptığım nazar boncuklu bademlerden bir tanesi, kartlar ve sevdiklerimin yazdığı kısacık notları atmadım.
Bu notlardan birisi canım ananeme ait. Evlilik birbirini hoş görmek, sevgi ve saygıdır kızım yazmış.. Birkaç da güzel temenni. Ufacık bir not, elyazısıyla.. Kokladım, öptüm, biraz ağladım ve dedim ki: “ah ananem, asıl şimdi ihtiyacım var söyleyeceklerine….”
Öyle bir özlemek ki; ölmüş birini değil, gittiği yerden dönmesini beklediğin birini özlemek gibi..
Fiji’de çıplak ayakla evlenmiş gelinin efil efil uçuşan tacı :)