Bugün, hastalık ve ameliyat nedeniyle bu sene normalden bir ay kadar geciktirdiğim bahar temizliğine giriştim. Benim bahar temizliğim efsanedir; ev iner ve yarı yarıya sadeleşmiş ve ferahlamış şekilde terrrtemiz geri kalkar.
Düğünümüze dair anıları koyduğum bir kutu vardı. Geçmiş üstünden 14 sene, atayım gitsin dedim. Ama atmadan bir de bakayım ne koymuşum.. Büyük kısmını attım ama deniz kabukları ve tülden kendim yaptığım gelin tacım, yine kendi yaptığım nazar boncuklu bademlerden bir tanesi, kartlar ve sevdiklerimin yazdığı kısacık notları atmadım.
Bu notlardan birisi canım ananeme ait. Evlilik birbirini hoş görmek, sevgi ve saygıdır kızım yazmış.. Birkaç da güzel temenni. Ufacık bir not, elyazısıyla.. Kokladım, öptüm, biraz ağladım ve dedim ki: “ah ananem, asıl şimdi ihtiyacım var söyleyeceklerine….”
Öyle bir özlemek ki; ölmüş birini değil, gittiği yerden dönmesini beklediğin birini özlemek gibi..
Fiji’de çıplak ayakla evlenmiş gelinin efil efil uçuşan tacı :)