Tam şu an :)
Hep bloğa yazıyorum ya… Bu sefer kendi kendime, sessiz, sakin.
Yıllarca bu tahta kamelyada oturup, sayısız mektup yazdım dostlara, yaz tatilinin bizi ayırdığı okul arkadaşlarıma, hiç görmediğim İsveç’teki (hattâ baksana 47 yaşımda hâlâ da görmediğim! Nedeni: kışın gitsem aşırı karanlık ve soğuk, yazın ise mis gibi denizi ve akdeniz iklimini bırakıp kuzeye gidilir mi yahu?) mektup arkadaşım Monica’ya, Brezilya’daki Marcello’ya, Fransa’daki Beatrice’e, dönem dönem değişen sevgililere, birkaç gençlik dergisine, bir defasında öfke ve hayâl kırıklığıyla ananeme - ama (neyse ki) sonra yırtıp attığım…
Sonra araya rutin hayat girdi ve bu mektup yazdığım insanların hiçbiri artık hayatımda değil.. Bir yaz sırf bana İkinci Yeni’yi sevdirmeye çalıştığı için 40! mektup yazan Cenk bile… O bile hayatımda değil yahu, bu nasıl ve neden böyle oldu?
Bu üzüyor beni..
Bugün hepsi için oturdum, kendime bir mektup yazmak istiyorum. Tam şu an, tam burada. Bir gün kendimden de vazgeçmemek umuduyla..
Haydi bakalım..


