Hayat çok değişken. İnsan bir andan diğerine öyle kolay ve hızlı geçiş yapabiliyor ki, umudu yitirmek ve hayattan vazgeçmek asla mümkün olmamalı.. Ama oluyor bazen, maalesef.
Cumartesi sabat 7.30'da doktor kontenjanından araya sıkıştırılmış bir mamografi ve biyopsi randevusundan çıktım ve bisikletle eve dönerken kendimi kuş gibi hissettim. Ufacık, tefecik.. Bir gün orada bir gün burada. Bu sıra çok düşünüyorum, hayatımı şu ana dek boşa mı geçirdim diye.. Sanırım herkes de zaman zaman düşünüyordur, yoksa kendimizi olduğumuz noktadan bir adım ileriye götürebilmemiz mümkün olmaz. Ama bazen, insan başkalarına kolayca ve adilce dağıttığı hoşgörüyü kendine veremiyor, kendini kıyasıya eleştiriyor ve beğenmiyor. Ne yapsa eksik ya da yanlış gelebiliyor, hele bir de hayatın sonsuz olmayacağına dair bir uyarı aldıysa..
Yaşlı insanlar çok derler "yaşayacağımı yaşadım, göreceğimi gördüm, sıkılıyorum artık hep aynı.." diye. Oysa biz daha gençler, henüz açız. Doymadık. Daha salatamızı, ara sıcağımızı yedik ve önümüze ana yemek yeni kondu gibi.. Herkesin önüne konan ana yemek de ayrıdır bilirsin; kimi vejetaryen ister, kimi vegan, kimi etçildir. Kimi önüne konandan memnun kalmaz, yanındaki arkadaşının tabağına özenir. Kimi afiyetle yer. Kimi - benim gibi - salata ve ara sıcakla çoktan doymuş, ana yemeğe bir anlam verememiş, orasını burasını çatalla iteklemiş, ucundan didiklemiş ve birazdan servis edilecek meyvenin ve tatlının hayallerine dalmıştır.. Bol ağdalı hamur tatlısı çıkmasa da sütlü hafif bir şey çıksa diye umud edenler bir yanda, baklavayı umanlar diğer yanda.. Kimiyse durmadan içer, yemek de tatlı da umrunda değildir.. Kimi sohbetten ya da etrafta olan biteni izlemekten yemeğinin farkına varamaz.. Evet evet, hayat aynen bir yemek servisi gibi gerçekten.... Ama henüz ana yemek yeni servis edildi ve ben tatlıyı (sütlü eminim) yemeden kalkmak istemiyorum.
Ama işte bazen acil bir telefon gelebiliyor.. Kalkıp, pek doğru dürüst veda bile edemeden ayrılmak zorunda kalabiliyorsun. O zaman işte ne yediysen sana kâr.... E fena da yemedin şimdi, düşünecek olursan. Salata ve ara sıcak gayet güzeldi.. Yine de işte insan bazen, sonuna dek kalabilmeyi umuyor.
Fotolar: Sabah eve dönünce dalından topladığım böğürtlenler..