“Kalabalıkta Yüzler”in oldukça kapsamlı bir eleştirisiyle tamamen şans eseri karşılaştıktan sonra ve yazarı Valeria Luiselli hakkında yazılmış ufak bir tanıtım yazısını okuduğumdan bu yana, yazarın bu kitabını, daha doğrusu herhangi bir eserini, fellik fellik arıyorum..
Zor bulunan bir kitap olduğu için değil. Bulunduğum coğrafyada kolay bulunabilen Türkçe kitapları bile fellik fellik aramam gerekebildiği için..
Yazarın annelik sürecinde kitabın bir kısmını sol eliyle yazdığına, çünkü sağ elinde bebeğini uyuttuğuna dair - ne kadarının doğru olduğuna emin olamadığım - efsaneler var. Sol eliyle yazmış olması değil de, bir bebeği varken kitap yazabilmiş olması bile bence yeterli bir “amazon kadını” hikayesi :)
Çocuklarımdan ikisi de bebek sayılacak yaştayken bir roman fikri vardı kafamda ama türlü bahaneler bularak kendime unutturdum. Bu bahanelerin hepsinin yalan olduğunu, roman yazmanın yumurtlamak gibi önüne geçilemez ve istemsiz bir eylem olduğunu, yazılacak olanın her tür zorluğa karşı yazılacağını düşünüyorum artık..
Anlayacağın; benim yapamadığımı yaptığından ve kendime biraz daha kızmak için arıyorum Luiselli’yi; sokaklarda fellik fellik, bugünlerde, tek başıma.