Bu gece bu muhteşem filmi - yine, tekrar ve yeniden - izleme gecesi.
31 Ağustos 2023 Perşembe
31 Ağustos
30 Ağustos 2023 Çarşamba
Hüznün tadı, kokusu
10 sene oldu bugün.
Hüznün kokusu tarçın, tadı ise hafif kekremsi ceviz, tereyağı, şeker ve sütle yoğurulmuş irmik midir?
Hayır geçmiyor. Bazı şeyler zamanla geçmiyor. Sevdiğin biriyse, unutulmuyor. Ufacık anlar kalıyor ondan geriye. Koku, tad, his, ses ve görüntüler, bu beş duyuya ait hatıralar, hiç tahmin etmediğin, yaşarken son derece sıradan sanılan anlar kalıyor ve ufacık hatırlatıcılar olarak seninle birlikte yaşamaya devam ediyor.. Hem çok ağır, hem de çok güzel değil mi bu?
29 Ağustos 2023 Salı
Günün Yeşili
Yemyeşil bir gövdeden - ama bak dikkat et tek bir gövdeden - bunca farklı renkler nasıl çıkabilir ya rabbim?!
Bu nasıl bir güzelliktir, büyüt de bak, tek bir çiçeğin içinde bile iki hattâ üç farklı renk..!
En sevdiğim çiçek sardunya mıydı, kır papatyası mıydı, hayır sanırım akşam sefası!
28 Ağustos 2023 Pazartesi
Günün Sarısı
Şehirleri mutlaka yürüyerek gezenlerdenim. Ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ben yürüdükçe ve o metropollerin içindeki ufacık detaylarla göz göze geldikçe, kısa süreliğine de olsa, kendimi onlara belki sakinleri kadar ait hissediyorum..
27 Ağustos 2023 Pazar
Günün kırmızısı
Kış hazırlıklarının en güzeli.
Keşke kokuları biriktirebildiğimiz, yeniden hatırlamak istediğimizde tek tuşla ulaşabildiğimiz, birbirimizle paylaşabildiğimiz bir teknolojimiz olsaydı.. Elbet olacak bir gün, ama bu koku kalacak mı o güne, işte ondan emin değilim..
O yüzden; çek içine! Gözlerini kapat, sadece burun ol. Çek çekebildiğince..
26 Ağustos 2023 Cumartesi
Günün mavisi
25 Ağustos 2023 Cuma
Olmak’lar
Zeynep Merdan’ın dün bloğunda da paylaştığı, Lacivert Dergi’nin Narsisizm üzerine ayırılmış Temmuz sayısında yer alan şu yazısı, güzel bir derleme. Tavsiye ederim.
Mesleki ve insanî anlamda sık düşündüğüm konular. Sonuçta hepimiz - bir sosyal medya uyumsuzu olarak ben de - sanallık / gerçeklik arasındaki okyanusta çırpınıp duruyoruz. Bir insanın gerçekte olduğu kişi ile sanal dünyadaki aksi (yazıda da dendiği gibi “olmak istediği kişi”) arasındaki fark açıldıkça, ben ondan uzaklaşmayı tercih ediyorum. Çünkü aklım karışıyor, o mu bu mu doğru ve gerçek, benim gibi gerçeği ve yalnızca gerçeği kabul eden insanlar için zor.
Ya göründüğün gibi ol. Ya da olduğun gibi görün.. Bu bu kadar zor mu?
Beni sevmezler, kabul etmezler’se derdin, belki de sosyal medya filtrelerinden ve yarattığın gerçek-ötesi tasvirlerden çok, sana kim olduğunu hatırlatacak bir gerçek dosta ya da akıl hocasına (ki genelde aynı anlama gelir) ihtiyacın vardır?
24 Ağustos 2023 Perşembe
Hiç / Her şey
İşte tam olarak her şeye sahip olmanın anahtarı da bu olsa gerek..
Bu sabah bu yola saptım, yol beni kıvrıla kıvrıla denize götürdü. Başka yollar da vardı muhakkak daha düz, daha asfalt, daha ayağını incitmeyen, susuzluğunu hatırlatmayan, A.’dan B’ye daha hızlı ve zahmetsiz ulaştıran. Ama bu yol gibi benim olmazdı hiçbiri..
23 Ağustos 2023 Çarşamba
Hayatımın en güzel cenazesi
Sabah simit almaya çıkınca, önünden geçerken, sordu F. gülerek: “kesin bu evi de tanıyorsundur”.
Bak dikkat edersen dünkü taşlardan yine.. Yani cevap belli.
Tanımam mı? Hayatımın ennn güzel cenazesine bu evde katıldım. Ananem bırakacak yer olmayınca beni de yanına almıştı, mevlüde. 4 yaşındaydım, koca bir külah akide şekeri tutuşturdular elime. Hani şu üçgen kağıt külahlarda verilen içi fındıklı kehribar rengi şekerlerden. Bir de ananeler dua okurken, biz çocuklar öyle bir saklambaç oynamıştık ki, neşemizi bugün bile hatırlıyorum. Ölüm vs. Çocukluk işte..
Hey gidi geçmiş zaman. Tam 40 sene önce bugündü belki de.. 40 sene. Rahmetlinin kemikleri bile kalmamıştır ama hatırası dün gibi berrak.. Ev de aynı duruyor işte; içinde bambaşka ve artık yabancı hayatlarla da olsa..
22 Ağustos 2023 Salı
Masumiyet müzesi 1: Bu duvar taşları
21 Ağustos 2023 Pazartesi
Yabancılaşma
“Yaşlılıkta yalnızlıktan korkuyorsun ama yalnız kalmak için de elinden geleni yapıyorsun” dedi bir hışımla, zaten bu sıra tüm sözleri yırtan dişler gibi. Oysa ben korkuyorum dememiştim, “yaşlılıkta yalnızlık beni üzüyor” demiştim..
Beni dinlemiyor. Anlamak istemiyor. Ben de cevap vermek iatemiyorum artık.
20 senede bu noktaya nasıl geldik?
Bazı dostluklar, değişiyor..
20 Ağustos 2023 Pazar
Anne-kız
Düşünüyorum da,
3-4 yaşındayken o kül dolu kazana düştüğünde ve havasızken ve çırpınırken,
Ya da kurulmuş o ip salıncakta, ayağınla ağacın karşı dalına dokunmaya çalışırken kendini önce havada sonra karanlık bir kuyuda bulduğunda,
Ya da yine kimbilir hangi çocuk hastalığından çıktığında, çelimsizliğine üzülen ananenin “ye kızım” diyerek önüne koyduğu 22 yumurtanın tamamını yiyip gözlerin karardığında,
bir daha uyanmasaydın.
Benim hikâyem de asla olmayacaktı. Benim kızımın da. Belki onun kızının da. Diğerlerini ise düşünemiyorum bile.. Ailem olan kızlar dizisindeki ilk değil ama artık baş boncuksun. Daha upuzun yıllar başımızda ol, annem.
19 Ağustos 2023 Cumartesi
Sevmek
Sevmek; sevmediğin bir şeyi sırf o seviyor diye yapmaktır..
Ayrıca! Menemen de asla kat’a hiçbir zaman ve durumda soğanlı olmaz, olmaz iki gözüm olmaaaaz ;)
18 Ağustos 2023 Cuma
O an..
Hepimizin başına gelmiştir. Buzdolabında dondurma kutusunu bulduğunda bir heyecan ve sevinç yaşar, kutuyu hevesle bir açarsın kiiiiii..
İçinden donmuş köfte ya da daha fenası bezelye falan çıkar. Keşke tüm hayâl kırıklıklarımız bundan mürekkep olsa bebeYim.
Bu arada Türkiye dışında başka hiçbir yerde görmedim bu dondurma kutusundan saklama kabı yapma adetini :) Bizdeki pratik zekâ kimsede yok. Bizdeki beklentileri boşa çıkarıp hayattan soğutma da kimsede yok.. Ama pratik annelerimiz sayesinde biz hayatta her an her şeye hazırız işte :))
Değil miyiz?
17 Ağustos 2023 Perşembe
Babayla konuşmalar
“Gençlik bencillikle son bulur, ihtiyarlık başkaları için yaşamakla başlar. Genç insanları kendi hayatlarıyla ilgili pek çok haz, pek çok acı bekler, çünkü kendi hayatlarını yalnız kendileri için yaşarlar. Gençlikte her istek, her akla gelen düşünce önem taşır, her sevincin tadı çıkarılır ve hiçbir acı yaşanmadan bırakılmaz.”
“Yaşlılar bir yerde son diye bir şeyin bulunduğunu anlamış, bir kimsenin yalnızca kendisi için sahip olduğu, yalnızca kendisi için yaptığı şeyin sonunda bir delikten içeri düşüp hiçbir değer taşımayacağının bilincine varmışlardır. Onun için de bir başka sonrasızlığı gereksinir, yalnızca solucanlar için çalışmadıkları inancına gereksinim duyarlar. İnsanın her Allahın günü kimin için uğraşıp didindiğini, kimin için kendini helak edip durduğunu bilmesi gerekir.”
16 Ağustos 2023 Çarşamba
Benim sokaklarım
İçinden tek başına geçmeyi özlediğim sokaklardan geçiyorum birkaç gündür. Hepsi de maviye açılan, kıvrımlı, süt süt ot kokan toprak sokaklar.. Daha düne dek isimlerini benim koyduğum, söz gelimi “Okaliptusun sağından dönülen” ya da kaç sene öncesinde önüme çıkıveren bir sürpriz sonrası “kaplumbağa sokağı” olan, “kıvrımlı cadde”nin ikinci sağından girilen, “çıkmaz gibi görünüp çıkan sokak” adını verdiğim ve başkalarınca da böyle kabul edilmiş, bahsi geçince hemen anlaşılmış olan bu sokaklara, bu sene isim olarak ruhsuz ruhsuz rakamlar verilmiş.
Al işte bir tanesi. Bu güzelliğe hiç olmuş mu bu rakam?
Yapacak bir şey yok. Hayat benim dışımda, beni dışında bırakarak ilerliyor.. Bunca yürümelerimin nedeni belki de onu yakalamaya çalışmak?
15 Ağustos 2023 Salı
Düşünmenin çilesi
“Düşünme denen şeyin çilesini çekmeyenler sabahleyin yataktan kalkmayı kıvançla karşılar, yiyip içecek olmalarına sevinir, yeterli görür bunları, durumun başka türlü olmasını istemez. Ne var ki, bu doğallığı elden çıkaranlar günün akışı içinde gözlerini açarak gerçek hayatı yaşayacakları anları kollarlar; öyle anlar ki çakı çakıvermeleri mutlu kılar insanı, bütün yaşamın anlam ve amacına ilişkin tüm düşüncelerle zaman duygusunu silip atar. Bu gibi anlar yaratıcı anlar diye nitelendirilebilir çünkü Yaradanla bir birlik ve beraberlik oluşturdukları duygusunu uyandırırlar insanda. Mistikler, Tanrıyla bir olma ismini verirler buna.
Belki de söz konusu anlardaki aşırı derecede parlak ışıktır ki; bütün öbür anları işte öylesine karanlık gösterir.” - Gertrud.
İşte bu..! Dün Yaşamın Tortusu’na alacak derecede içimde kısılıp kalan duygu ve düşünce tam olarak bu.. Hermann Hesse’m iyi ki varolmuşsun..
14 Ağustos 2023 Pazartesi
Hatmi çiçeği çayı
“Gökyüzüne bakar, Tanrı’nın sizi görmesini isterdiniz. Oysa ben, bana bakın, beni görün isterdim.”
Hatmi çiçeği çayı - Mine Söğüt
13 Ağustos 2023 Pazar
12 Ağustos 2023 Cumartesi
Kentler serisi
Bu yaz Mine Söğüt kitaplarına biraz daha fazla zaman ayırma kararımı “Dolapdere: Kürt kediler, Çingene kelebekler” ile devam ettirirken keşfettiğim Heyamola Yayınları’nın enfes bir “Kentler Dizisi” var.
İstanbul mahalleleri kadar İzmir, Trabzon, Kayseri, Adana mahallelerine dair hikâyeler ve bilgiler var bu dizinde. Mine Söğüt’ün incelikli araştırmacılığı ve duygulu kalemiyle Dolapdere, hakikâten mini bir evrenmiş.
Kitaptan sonra daha da merak ettim, bir bileniyle dolaşmak isterdim…
11 Ağustos 2023 Cuma
Temiz alana hücum
Fizik okumadım, açıklamasını yapamam fakat çözemediğim bir kural var hayatta. Hani kamp ateşi, mangal yakıldı ya da sigara içiliyor diyelim. Dumanı hep bir kişiye gelir, kalkar yerini değiştirirsin, duman da değiştirir.
Bir de şifa arayan canlılar, insanı olsun hayvanı olsun.
Kapına gelen hasta hayvanlar, otların içinden çıkıp sana doğru koşan kör kediler, seni “bulan” canlılar. Sanki “burada bir temiz enerji alanı var, bizi de temizleyip iyileştirecek, koşun!” der gibi..
Bu korkulacak bir şey değil. Şifacısın. Fakat arada rutin olarak kendini de temizleyip onarmayı öğrenemezsen, tükenir, sonunda kendin de temiz alan arayan canlıya, dumana dönüşürsün.
Dikkatli ol..
10 Ağustos 2023 Perşembe
Mutsuzluk
“Annemi 50 yaşında öldüren kanser değil, mutsuzluktu. Ben mutsuz olmayı reddediyorum” dedin ya dün gece.. Uzun zamandır duyduğum en dürüst, en doğru, en dokunan ve en cesaretli cümleydi.
9 Ağustos 2023 Çarşamba
Huzur / Mutluluk
Nereden dolandıysa ağzıma, benim yaşıtlarım ve büyüklerim hatırlar, bir reklam mottosu vardı 90’ların sonunda; “evdeki huzur, mutluluk budur”. Neyin reklamıydı hatırlamıyorum ama, zihnimde yer etmiş basit satış taktiklerindendir.. Çünkü basit, sade ve doğru.
Ben bir adaya aşık oldum sanırım.. Instagram’da sürekli takipçisiyim adanın ve ne yollasa aşırı beğeniyorum.. Bir adayı stalklamak.. Hayat bana daha neler yaptıracaksın….?!
Fakat huzurun da mutluluğun da fotoğrafı gerçekten bu benim için. Sade, basit, doğru.
8 Ağustos 2023 Salı
Rönesans adamı olmayan adamlara dair
"Her alanda evrensel bir kültürsüzlük içindeydi."
"Rönesans Adamı" tabirine, Zweig'ın Satranç'ta verdiği karşıt cevabı. Muhteşem :))
Hamiş. Adam derken.., lâfın gelişi tabii.. Yoksa her iki cinsiyette de bol miktarda görüyoruz..
7 Ağustos 2023 Pazartesi
Parça
Bazen bir insanı hayatımızda nereye oturtacağımızı bilemeyiz.
Bir lego parçası.
Bir yap boz parçası.
Bir düğme teki.
Bir boncuk parçası
gibidir o.
Ait olduğu genel kategorideki diğer parçalara benzer benzemesine ama bütüne bir türlü uymaz. Öyle tek başına, apayrı bir kategori açar hayatımızda.
Bu yeşil gibi.
Muhteşem bir yeşil ama ne yeşili dersen; biri çıkar küf der, tüm büyüsünü bozar. O nedenle hiç deme, kendine sakla daha iyi….
6 Ağustos 2023 Pazar
Hot girl walk
5 Ağustos 2023 Cumartesi
Girl dinner
Birkaç gündür sosyal medyayı kavuran bir tufan var: Girl Dinner. Duymamış olabilirsin, çok yeni, en son modalardan biri. Kadınlar özellikle sevgilileri / eşleri / çocukları yokken akşam yemeği için yediklerini çekip paylaşıyor. Bu yemekler de genellikle tek tabak içinde, ufak ufak atıştırmalıklar oluyor.
Moda yeni ama alışkanlık çoooook eski. Bizdeki meze kültürü, İspanyolların tapas kültürü öncesinde de ortaçağda tam olarak bu soğuk, ufak atıştırmalıklar yeniyordu. Ekmek yanında peynir, salam, kışın turşu, yazın sebzeler, bazen şarap, kuruyemiş ve biraz meyve.. İşin komiği, günümüzde çoğu Alman - özellikle Bavyera'da - hâlâ her akşam bu şekilde yer akşam yemeğini. Sıcak yemek öğlende yenir ve akşama ekmek yanında atıştırmalıklar çıkarılır, bir nevi kahvaltı edilir. Ama işte, çoğumuzun yıllardır yalnız kaldığında basit rutini olan bu sade akşam kahvaltısı, moda oldu! :)
Ben de #sevdiğimbir girl'ün hazırladığı son #girldinner 'ımı paylaşayım bari, eksik kalmayayım ;)
4 Ağustos 2023 Cuma
Şair Leylâ Sokak 40 Numara
Sabah karşı komşum telefonuma mesaj atmış:
"R.... sokağı 14 numara'dan, R...... sokağı 18 numara'ya sevgiler!"
:)
Yabancı bir ülkede yabancı insanlarla yaşamanın bir kötü tarafı vardır; senin diline ve kültürüne özgü nüansları anlamamaları. Misal Sezen dinleyemezsin sulu gözlerle, çay bardaklarının yıllar içinde ihtiyaçlar ve zevkler doğrultusunda geçirdiği evrimi anlatamayacağından, Ajda Dudağı, Sibel Can kalçası gibi tabirlere birlikte gülemezsin. Şimdi ben de "şair Leylâ sokak 40 numarada yaşıyorum, kime sorsan söyler, sol taraftaki eski ev.." diye mırıl mırıl mırıldanırken işte, bir parça, az bir parça, yalnız hissediyorum....
Bu da "Evropa" hakkında ilginç bir bilgi :)
3 Ağustos 2023 Perşembe
Koleksiyon - 2
Bazen düşünüyorum da; benim seni sevmemek gibi bir şansım hiç olmamış.
Ne güzel.
Görüşmeyeli olanlar bunlar işte.. :)
Bu arada; hatırlamak isteyenler için: Öncesi de var.
2 Ağustos 2023 Çarşamba
İçe dönük X Dışa dönük
Bu mu?
Yoksa bu mu?
İlki sanki ilk bakışta içe dönüklüğü, ikincisi dışa dönüklüğü gösteriyor. Oysa biraz daha ince bakınca, sanki ilki daha ayrıntıcı, mükemmelliyetçi, aslında insan ilişkilerinden çok kariyer odaklı, görmekten çok göstermeye meraklı bir insanı hatırlatırken, ikincisi daha sade, daha uçuşkan, daha sakin, azla yetinen ama aynı zamanda ince zevklere sahip olmuş, daha derinleşebilmiş birini hatırlatıyor.
Bir daha bakarsan da.. İlki kış odası, ikincisi yaz odası olsun mu? :) Çünkü herkese "kendine ait bir oda" lazım ;) Sen hangisini sevdin bilmem, ben ikisini de ama ikincisini bir tık daha çok çünkü ilkinde yeşili arkama almak istemedim, ikincisinde maviyi yanıma almak dururken....
1 Ağustos 2023 Salı
Tekrar merhaba
Burayı özledim.. Şubat'tan bu yana tuhaf bir uyuşukluk içindeyim. Yorgunluk desem değil, mutsuzluk değil, böyle bir koy gitsin'cilik.. Ama yeter artık! Hayat çok güzel ve çok kısa. Buraya her gün yazmak; o günden ufacık bir ayrıntıyı ölümsüzleştirmek gibi oluyor ve bana çok iyi geliyordu. Bana iyi gelenlerle devam etmek istiyorum artık..
*
Burada olmadığım zamanda çok çalıştım, bu çalışmalardan bana kalan ufak bir tortuyla başlamak istiyorum bugün. Tarih eski.. Yazılıp da yollanamayanlardan.... Eşlikçisi fotoğraf ise, bu sabahtan.
Bir danışanımla, yaşadığı Bipolar Bozukluk (Manik depresif bozukluk, bir diplerde bir doruklarda hissetme bozukluğu) hakkında konuşurken, bu bozukluğu kendisi şöyle tanımladı:
"Bir yanda Romeo ve Juliet, diğer yandaysa Hamlet kadar birbirine zıt iki hikâyeyi yazabilen bir Shakespeare gibi hissetmek...."
Muhteşem..!