13 Mart 2022 Pazar

Nasıl..?

En kötüsü rüyalar aslında. Çok hazırlıksız yakalanıyorsun.

Sen gittikten sonra, elimde artakalan sevgiyle ne yapacağımı bilemedim uzun süre. O kadar fazla geldi ki, nereye, kime, nasıl verip de rahatlayacağımı bilemedim. Çıplak ayakla çimenlere basmakla, mevsim çiçeklerini dikmekle ya da parmaklarımın arasından dökülen ipek gibi sarı bebek saçlarını okşamakla olmadı. Kitap satırları ya da notalar arasına da serpemedim. Öylece elimde kaldı, haraç mezat satışı yapılamayacak kadar değerli ama bir ömür boyu sırtımda taşınamayacak kadar da ağır..

Ufak parçalara bölüp yönetmeyi denedim bir süre. Veresiye ufak incelikler adı altında elden çıkarmayı. Ters tepti, arttıkça arttı.. Ana maldan daha fazla sevgiyle kalakaldım bir süre sonra. Ne yapacağımı, nasıl yöneteceğimi bilemedim bu süreci. Sen gelseydin, hepsini kucağına atıp, koşarak kaçacaktım. Gelmedin.

Hani hatırlar mısın, bana "nasıl oluyor bu?" demiştin de, ben de sana "kalbimde sanki yeni bir bölüm açıldı, genişledi kalbim seni severken" diye açıklamaya çalışmıştım beceriksizce. Anlatamamıştım. Tabii sen de anlayamamıştın, bir şeyleri kalıplara doldurarak taşıyabilen insanlardandın. Bense hava gibi, su gibi, elime koluma, çiçekli elbisemin eteğine doldurup da taşıyamayacaklarımı anlatmaya çalışan beceriksiz bir kadındım.. Kadın bile sayılmayabilirdim aslında. Bir düşünceler ve hisler bulutuydum, gelip başının tam üstüne çöken. Sisli bir akşam vakti kadar güzel..

Neyse olan oldu. Geçti günler aylar yıllar. Fakat bu rüyalar işte.. Çok hazırlıksız yakalıyor. Ne yapacağımı, nasıl yöneteceğimi bilemiyorum, tutup en baştan seni özlemeye başlıyorum. 

Bunları diyorum, nasıl..?