5 Ocak 2025 Pazar

Güverteden biri

GÜVERTEDEN BİRİ

Suyu bir araç diye kullanan gemiye yaklaşık olarak otuzbin kişi bindi

Ormanlar bölgesinden onbin, yağışlı topraklardan sekiz ve tuz göllerinden onbeşbindi

Dolunay, salkımsöğüt, elverişli rüzgâr, şişe mantarı, yoğun uykusunda şehir, deniz ve gemi

Herkes tanık, işte bir daha söylüyorum, gördüm usul ve karanlık, yemin bile ederim

O da bindi.

Ne kadar sürer bir kurdun özgürlük rüyası, pençeleri yabancı güvertede aşınırsa şimdi

Hele gemi zâbitleri ve tayfalar, kokulu büyük sigaralarını gülüşerek birbirlerinden yakıyorlarsa

Ne kadar sürebilir ölümün en son düşünülmesi gereken bir kurtuluş olduğu

Bazıları susmayı aldılar, kimileri “evet” demeyi, avunup yansılamayı, herkes bir türlü silâh

O da bir silâh edindi.

Ey bir yelkende kurutulmuş güneş anısının giderilmez akşamsızlığı

Elimden en son alacağın işte bu, soyuma yaraşan doğurgan coşkunluktur

Karanlık kendi kuytularına ve yaz, baygın dalgınlığına çağırsa bile özlemli ellerimi

Otuzbin kişinin yarısını ve zâbitanın ve tayfaların tümünü ergeç yenerim

O yendi.

Şimdi bir geminin kıç kasarasında biliyorum

O, bir yolcuya bir savaşı anlatıyordur

Kanın bir cephe olarak kullanıldığı

Ve ölümün bir silâh olarak.

Banksy’nin mülteci kurtarma gemisi projesi ve Turgut Uyar’ın bu şiiri yaklaşık aynı zamanlarda önüme geldi, yeniden, bugün.. Bir anlamı olsa gerek..