6 Şubat 2024 Salı

İşte öyle bir şey.

Dün Zambra'nın dünyanın bambaşka bir köşesindeki, Meksika'daki depremden sonra yazdıklarını okudum; "bir şeyler yapmalıyız diye yollara çıktık ama sanki hiçbir şey yapamamışız gibi hissettik" diyordu. 

Geçen sene bugün; yaklaşık 55.000 kişi öldü, bunun iki üç katı insan da sakatlandı, yaralandı ya da kayıp. 

Hepimiz imkânlarımız ölçüsünde elimizden geleni yapmaya çalıştık; kimimiz o güne dek doktorken o günden sonra tır şöförü oldu, kimimiz öğretmenken güvenli banka hesabı, kimimiz bankacıyken terzi, kimimiz müzisyen elleriyle taş taşıdı, kimimiz aşçı oldu, masalcı teyze oldu, köpeğe dokunamayan Şafi kardeş sokak köpeklerini besledi, o güne dek hiçbir şey olan insanlar, o gün çok şey hattâ her şey oldu... Ama hepimizin boğazında aynı düğüm kaldı: sanki hiçbir şey yapamamışız hissi.... 

Oysa asıl yapması gereken ve gücü de yetenler, hiçbir şey yapmadı, konuştu durdu. Politika yaptı, kendine statü yaptı, ünlü oldu, layk aldı.... Sonra da unuttu gitti. Her şeyi unuttukları, unutturdukları gibi..

Yaptıklarımız yeterli miydi, bilmiyorum. Yapılanlar yeterli olur mu hiç, onu da bilmiyorum. Ama sanırım Zambra haklı; yaptıklarımızın yeterli olmadığını hissedebilmek bile, birşey yaptığımızın kanıtı..