Ya. Dün..
75+ bir çift vardı. Karşımda oturuyorlar. Birer sandviç yiyerek bekliyorlar. Sonra ne oldu bilmem, kadın kıkır kıkır bir gülüverdi, adam kadını birden yavaşça tek koluyla kendine çekti, sarılıverdi. Kafasından, beyaz saçlarının arasından öpüverdi. Öyle birkaç saniye kaldılar. Sonra sandviçlere devam.
Ne oldu ne bitti..
*
Üç saat sonra. Uçakta üçlü koltuğun solundayım. Yanımda gay bir çift var; biri ben yaşlarda, diğeri 30larda. Sessiz, kendi hallerinde mütevazı iki insan. Uçak türbülansa girince, genç olanın sağ elinin parmakları, diğerinin dizini kavrayıverdi. o da onun elini tutuverdi öyle aşağıdan, sakince, kimseye belli etmeden.. Dudağımın yanında bir gülümseme, kimseye belli etmeden.
*
Sonra gece uçağı. Dörtlü orta koltuklar. İki yanımda iki çocuğum, ikisi de bana dayanmış uyuyor. Açıkgöz olanı hem bana dayanmış, hem babasına ayaklarını uzatmış, 3 koltukluk yerde uyuyor. Diğeri sadece başını dizime koymuş.. Ben uyumuyorum, uyuyamıyorum ama sorun yok; bir gece de uyumayıvereyim ne olacak. Biraz film izliyorum, biraz okuyorum, heryerim uyuşuyor, yeter ki çocuklar uyanmasın.
Sonra ön koltuktan bir çığlık geliyor. 1,5 yaşlarında bir kız çocuğu. Zaten zor uyudu; önce iki film izledi, inat etti ama sızdı sonunda. Bir saattir sesi çıkmıyor. Ama uyandı işte. Ve onun çığlıklarıyla çevresindeki 20 koltuk da uyandı tabii.. Ama anlayışlıyız. Herkes anlayışlı.
Çocuk anne anne diye ağlıyor.... 1 saate yakın ağlıyor. Sonunda onu kucağında uyutmaya çalışan 60 yaşlarındaki kadın görevliyi çağırıyor. Görevli bir süre kadını dinliyor. Sonra business-class'a gidiyor. Beş dakika sonra yanında genç bir kadınla dönüyor. Çocuk anne diye sarılıyor o kadına. Kadın çocuğu iki okşuyor, üç konuşuyor, sonra gerisin geriye yaşlı kadının kucağına verip, business-class'ına dönüyor. Çocuk ağlıyor... Yarım saat daha sızlanıyor. Sonra umudunu kesiyor, uyku ağır basıyor.
Ne oldu ne bitti...
Anlıyorum. Ama canım sıkılıyor.......
*
Doğrusu bu değil ama benimki de değil. Benimki de normal değil, bununki de. İkimizin orta yerinde aslında annelik.... İkimiz de beceremiyoruz..
Bu nasıl değişecek?
Paraty sokakları. Nisan, 24.