Kendi gibi minicik. Kendi eliyle dikti. Umarım yaşatabilir..
31 Mayıs 2024 Cuma
30 Mayıs 2024 Perşembe
Aptalız.
Ara sıra yaptığımız anne-kız öğleden sonralarından birini yaşadık dün. Hava soğuk ve yağmurlu olunca, mısır patlatıp, salondaki koltuğa yayılıp, film izledik. Ice Age 4.
Dünya batarken iki sincap deliler gibi eğleniyor, kahkah kihkih gırla gidiyor. Buna dayanamayan hayvanlardan biri “siz” diyor, “nasıl böyle yani her zaman mutlu olabiliyorsunuz?!” Sincaplardan biri bir süre sessiz kalıyor, sonra bir sır verir gibi ciddi bir ifadeyle “biz” diyor, “aptalız.”
;) Cevap bence de bu.
29 Mayıs 2024 Çarşamba
Mesafe
Bu sabah bunları görünce,
şunları düşündüm:
Hayatı gerçekten yaşayabilmek için, belki de, hayata ve ölüme gerçekten eşit mesafede durabilmeyi bilmek gerekiyor?
Sen ne dersin?
28 Mayıs 2024 Salı
Pişmanlık
Yaşları 70 ila 90 arası değişen bir grup insana soruyor araştırmacı, "hayatta en çok neye pişmansınız ya da bir defa daha yaşasanız neyi farklı yapardınız" diye. Çoğunluk "daha sakin, koşturmadan ve kafama herşeyi takmadan yaşardım" diyor ve ekliyor "daha nazik, daha sevecen, daha müsamahakâr bir insan olmadığıma pişmanım".
Bilmem yani, ben belgeselin yalancısıyım......
Dün arabayla giderken gözüme iki saniyelik bir an çarptı, unutamıyorum. Yaşlı bir kadın, daha da yaşlı ve tekerlekli sandalyaede oturan bir başka kadının pamuk beyazı saçlarını okşadı.. O andaki sevecenlik, ne bileyim, burnumu sızlattı çünkü böyle bir şeyi çok sık görmüyorum son yıllarda.. Doğrusu bu ya, ben de pek göstermez oldum galiba.
Evet, daha nazik, daha sevecen, daha müsamahakâr olmalıyım (karşılığını beklemeksizin).
27 Mayıs 2024 Pazartesi
26 Mayıs 2024 Pazar
Üç güzel
Bugün bir TEDx Talk’ta dinlediğim üzre, altı ay boyunca bir deftere o gün başlarına gelen üç güzel şwyi yazan insanlar, altı ayın sonunda geçmişe göre çok daha az depresif, çok daha mutlu hisseder hale gelmişler.
Ekmekçi Kız’a danışmalı bunu :)
Bugün başıma gelen üç güzeli kullandığım ajandanın kenarına not ettim. Saçma sapan, minicik ve önemsiz detaylar hepsi. Bir süre deneyeyim diyorum. Belki yaşamın sırrı bu üç güzeldedir..
25 Mayıs 2024 Cumartesi
Filtresiz
Kontrastıyla oynanmış fotoğraflar. Kat kat makyaj yapmış kadınlar. Egoları tavan, benmerkezci adamlar. Her istediği verilmiş, doyumsuz çocuklar. İçi boş, dışı instagram güzeli hayatlar.
Tüm bu curcunanın ortasında filtresiz, sade, sakit, kanaatkar, zen bir yaşam kurma çabası.
24 Mayıs 2024 Cuma
23 Mayıs 2024 Perşembe
Ufak değersiz taşlar koleksiyoncusu
22 Mayıs 2024 Çarşamba
Trajik üçlü - 2
“Everything in her life was serious. Instead of focusing on the moment, she focused on consequences.” - The chriatmas book club (Sarah Morgen)
21 Mayıs 2024 Salı
Trajik üçlü - 1
Gecenin ya da sabahın 01.25’i. İlaç saatini (03.00) beklerken, bana güç vermesi için Frankl’ın İnsanın Anlam Arayışı’nın 84 baskısına eklenen son bölümünü kim bilir kaçıncıya karıştırıyorum. Bu bölüm hayatın zor anlarında bana hep destek olmuş, saçımı okşamıştır.
İnsan yaşamındaki üç trajediden söz eder kitap boyunca Frankl. Acı / ağrı deneyimi, suçluluk hissi ve ölüm korkusudur bu üçlü. Kısaca, hepsinden kurtulmanın tek yolu, hepsini yaşamak ve kabullenmektir der. Acı ve ağrı korkusunun üstüne gidip onunla yüzleşmek ve acıdan büyümek, suçluluk hissine neden olan suçun cezasını çekmek ve devam etmek, ölüm korkusunu ise zaten ölmüşsün ve bu sana verilmiş ikinci bir şansmış gibi yaşayarak hayatını, o şekilde aşmak.. Yani yaşamak ve devam etmek.
Yarın beni ilk büyük sınav bekliyor. Hazır değilim. Çalışmadığım, lütfedip kitabını bile almadığım yer.. Bunca senedir kaçındığım, yüzleşmek istemediğim yer.
Çok korkuyorum.
Fakat eğer sağ çıkarsam bu acıdan, bir adım daha büyüyeceğim. Belki buna odaklanmalıyım.
20 Mayıs 2024 Pazartesi
Mutluluk
“Mutlu musunuz peki?”
“Huzurluyum. Mutluluk benim için hiçbir zaman önemli bir kavram olmadı. Daha çok bir rastlantı gibi yaşadım mutluluğu. Kısa anların hediyesi gibi. Yaşamın karşıma çıkarttığı bazı anlar benim için mutluluk demekti, o kadar..”
Şah mat!
19 Mayıs 2024 Pazar
Şaşkın olmak
Buraya yazdım sanıp diğer bloğa yollamışım. Mungan’dan güzel bir metin ve hastalık nedeniyle bir süre kapalıyız özetli bir yazıydı. Ama demek ki evren bana “hayıııır, kapanmak yok yola devam” mesajı vermek istedi.
Mesajı alıyorum.
Mutsuzluk yerine güzelliği çağırıyorum.
İnşallah gelir :)
18 Mayıs 2024 Cumartesi
“Hah!” yerine “Hı..” der olmak
Belki de, “Hah!” demez olmuştuk birbirimizi gördüğümüzde.
“Hah!” demeyip “Hı..” dediğinde anlamalıydım bu işin olmayacağını, kırılmış şeylerin bu sıcakta bile kaynamayacağını.
Behçet Çelik - Herkes kadar.
17 Mayıs 2024 Cuma
Diğerleriyle olmak
Sabah Joe ile uzun uzun konuştum. Öyle iyi geldi ki, öyle şükrettim ki varlığına ve dinleme kabiliyetine, anlayış ve bakış açısı sunma yetisine.
Kendin kim, bilmiyorsan, çevrene bak; seni tanımlamalarına, seni sana göstermelerine izin ver.
16 Mayıs 2024 Perşembe
Kendin olmak
Ne Hamlet kadar derin ve karanlık, ne Berna kadar sığ ve gereksiz. Kendin olmalısın.
Ama kendin kim, bilmiyorsan?
15 Mayıs 2024 Çarşamba
Berna olmak
Berna’yı hatırlıyor musun? Ben tam bir Anti-Berna’yım sanırım :)) Asla olmak istemediğim ve çevremde olmasına dayanamadığım kadın tipidir Berna. Erkek versiyonu da çekilmez elbette ama kadın Berna’lar sadece baymıyor, korkutuyor da beni.. Evet korkuyorum dünyanın başına gelebilecek olası bir Berna istilasından..
14 Mayıs 2024 Salı
Hamlet olmak
Dün Hamlet'i bilmem kaçıncı kez - bu seferki bir radyo oyunu olarak ama 2017'de tiyatroda izlediğim Benedict Cumberbatch'ten sonra artık zihnimdeki tüm Hamlet'lerin de ona dönüştüğüne şaşarak - bitirince, ne bileyim, bugün elim bir türlü yazıya gitmiyor...
Hamlet'i gerçekten anlayabilmek için, çok sevdiği birini haksızca yitirmenin acısı ve sonrasında gelen neden? neden? neden? arama evresinin deneyimi gerekiyor insana...
Dilerim Hamlet'i henüz anlayamıyorsundur....
'Kötü fallar umurumda değil benim. Serçenin ölmesinde bile bildiği vardır kaderin. Şimdi olacak bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa, bugün olmaz. Bütün mesele hazır olmakta.' (sanki hazır olunabilirmiş gibi..)
'Neden gece gecedir, neden gündüz gündüzdür, neden zaman zamandır diye düşünmek, gündüzü de geceyi de zamanı da boşa harcamaktır.'
Fakat; derin bir komedi unsuru da vardır Hamlet'te, insan arada kahkahalarını da tutamaz (aynen hayat gibi.). Bunu anlamak için, biraz da varoluşçuluktan çıkıp, gerçekten varolma konusuna eğilmesi gerekiyor insanın. Dün 'daha az sorumluluk, daha çok oyun' demesi gibi, Dr. Uzun yol bilet satıcısı'nın.. :)
Kraliçe: 'Bakın, zavallı yavrum elindeki kitabı okuya okuya buraya doğru geliyor' :))
Hamlet: 'Kesin olan bir şey var ki, delilik, yaratıcılığı kışkırtıyor..' <3
13 Mayıs 2024 Pazartesi
Durdur arabayı!
12 Mayıs 2024 Pazar
Din ve bamya
Geniş çap aile üyelerimizden birinin ufak oğlunun vaftiz töreni vardı bugün. Çok güzel bir törendi, dedesi rahip olduğu için, vaftizi de o yaptı. Kilisede üç farklı köpek, bir sürü ağlayan bebek ve fazlasıyla hoşgörü vardı.
Dün yere eğilmiş, bisikleti bağlamaya çalışırken yaşlıca bir adam yanımda durdu ve bana “x isimli hıristiyan birliğinden geliyorum, sadece size güzel bir gün dilemek istedim” dedi ve başka hiçbir şey söylemeden kibarca selam verip gitti. Misyonerlik böyle olur işte..
Her dinde olduğu gibi bu dinde de sapkınlıklar, şeytan ayetleri var. Yok demiyorum. Her dinde olan insan etkisi, değiştirmeler, sonradan “duruma göre” eklenen saçmalıklar bu dinde de bolca var.
Din değiştir ya da inanç sahibi ol demiyorum. Aynı sebzenin farklı pişiriliş şekilleri diyorum.. O sebzenin o halini pişirdiler hep diye sevmek zorunda değilsin, o sebzeyi sevmek ve yemek zorunda da değilsin. Ama o sebzeyi severek iştahla yiyenleri de kabul etmek ve ara sıra sana uzatılan kaşığı istiyorsan denemek, istemiyorsan da kibarca teşekkür edip reddetmek, senin elinde olmalı.
Kimse kimseye zorla bamya yedirmesin! Bamyayı sevenlere de eee ööö yapılmasın! Ayrıca bamya sevenler de birbirlerine en güzel bamya yemeğinin onlarınki olduğu konusunda diretip durmasınlar!
Bu kadar basit :)
Hamiş. Çevireceğim birkaç dizesini çünkü çok güzel bir şiir, küçük Ludwig’imiz ve aslında tüm genç ruhlar için..
Büyü, geliş ve sevginin ne olduğunu öğren,
Tanrı seni kendi içindeki iyiyi bulmak için güçlendirsin.
Öncelikle çevreni keşfet, burnunun dikine git,
Ve eğer düşersen, yeniden kalk, şaşırıp kalma.
Tanrı senin içine yumuşak ve esnek bir yan verdi.
Çünkü içindeki tanrısal kimlik seninle.
Diğer insanlar için çalış, onlar için üret, diğerlerini zenginleştirmeye odaklan.
Böyle yaparsan, Tanrının sevgili kulu olursun sevgili Ludwig!”
11 Mayıs 2024 Cumartesi
Oyuncu
Çocukluk çağının kutu oyunlarını seviyorum.
Çocukluk çağının açık havada oynanan oyunlarını ve bilgisayar oyunlarını da seviyorum. Bence bir çocuğun hem bedensel, hem bilişsel oyunlara ihtiyacı var; ne bilgisayar oyunsuz büyümek, ne bahçe-sokak oyunsuz büyümek, ne de kutu oyunsuz büyümek.. Hepsinden biraz, hepsi dengede olunca, bakıyorum çocuk da dengede…
Ama konu bu değil. Ünlü bir söz vardır; bir insan ya seyahatte ya içki masasında tanınır diye. Bence ona bir de oyun masasını eklemeli ;) Hakikaten ne çok şey öğrendim, ne kadar açık belli ettiler gerçek yüzlerini, nasıl da şaşkınlıklar yaşadım tanıdığımı sandığım insanlarla oturduğum oyun masasında, bir bilsen..
Ya da belki biliyorsun ;) Bilmiyorsan dene. İnsan tanımanın en kısa yolu ve çok ilginç bir deneyim..
10 Mayıs 2024 Cuma
Martı, şefkat, gülümsemek ve ev
9 Mayıs 2024 Perşembe
Kapalı sistem teraryum
Oğlum okulda kapalı sistem teraryum yapmış:
Teraryum, genelde kapaklı iri boy bir kavanoz içinde “kendi kendine yetebilen” bir bitkicilik yöntemi. Adeta küçük bir dünya.. Büyüleyici.. Biraz küçük olmuş gibi geldi bana kavanozu ama bakalım yaşatabilecek miyiz..
Burada ayrıntılı bilgiyi bulabilirsin. Burada da bir blog var. Bu da olgun (tam 47 yaşında!) bir teraryum örneği:
8 Mayıs 2024 Çarşamba
Kötü elma
Günün deyimi: 'O kötü bir elmadır.'
İspanyolca asıllı bu deyim, bahsedilen kişinin içi kurtlu, karın ağrısına neden olacak biri olduğu anlamına geliyor.
Ekleme: Bir de Almanca versiyonunda, sepetteki diğer elmaları da bozacak, dikkat anlamına da geldiğini eşim ekledi. Ben de ona “üzüm üzüme baka baka kararır” dedim. Kültürel fark işte, buralarda üzüm mü bulunur :)
Pek güzel.....
7 Mayıs 2024 Salı
Hayat denen müzik aleti
Günün sözü Dr. Uzun yol bilet satıcısı’ndan:
“Hayat bir müzik aleti gibidir. Onu doğru dürüst çalmayı öğrenmek, sürekli çalışmayı gerektirir. Yanlış çalarsın, yeniden çabalarsın, öğrenene dek çok hatalar yaparsın.”
Ben de ekledim:
“Hayatı anlamak da, bir müzik aletini hakkını vererek çalabilmek gibi, herkesin başarabileceği bir şey değil, sadece bu aleti çalmak için heves ve merak değil, azim değil, biraz da zaman istiyor, müziği gerçekten duyabilmek için deneyim gerekiyor, dikkat gerekiyor, bazen bir ustadan yardım almak gerekiyor..”
Bilmem ki, daha yeni başladım çıraklığa ama uyumluyuz sanki ustamla..
Foto. Sabahki yürüyüşten, iki çirkin kardeş..
6 Mayıs 2024 Pazartesi
İnsan yerine konmak
5 Mayıs 2024 Pazar
Sabah güneşi
Sabah güneşi de, ne bileyim yani, tam yeni doğmuşken, pek bir hoş olmuyor mu?
Akşam güneşi güzele vurur derler ama bence asıl sabah güneşi, güneşlerin en güzeli..
Bana ikide bir çiçek buketi ve her Adana’ya gittiğinde de baklava getiren Na. getirdi bu güzeli. “Bu rengini görünce aklıma sen geldin” dedi verirken de. Orkide nazından ötürü hiç bakamadığım ve kişisel başarısızlık hikayelerime bir yenisi olarak algılayıp, sevemediğim bir çiçektir ama, dur bakalım, inşallah yerini beğenir…..
4 Mayıs 2024 Cumartesi
Eylem
Pessoa soruyor:
“Ruhsal anlamda yenik düşme hissi de, aslında savaşmamış olmanın vicdan azabı mı?”
Öyle gibi sevgili Anarşist Banker, öyle gibi.
3 Mayıs 2024 Cuma
Çenemi tuteyım diyırım, yepemıyırım..
Sevdiklerimize fazla karışma hastalığımız var toplumca. Ayağına terlik giy, kahvaltını yap ile başlıyor, şunu şöyle yap bunu böyle yapla devam ediyor.. Sevgi ve şefkat nedeniyle başkasının hayatına müdahale etme davranışının sınırını tam tutturamayan bir toplumuz.. 'Öneri möt gibidir, herkeste bir tane var' demişler ne de olsa....
Önerilerden ve müdahalelerden aşırı rahatsız olan biri olarak, müdahaleci biri olmadığımı düşünüyorum ama ben de bazen kendimi başkasına müdahale ederken yakalayıp şaşırıyorum.
Dün 70+ ebeveynlerim denize karşı bisküvi ve kuru pasta ile çay içerken yakalandılar bana ve hemen 'yemeyin öyle hamur' diye benden azar işittiler. Oysa daha dün Behçet Çelik'te okuyup altını çizmiştim:
'Yaptığım şakalardan utanmıştım. Boşver deyip sırtına vurdum babamın. Gülümsediğini görünce, 'Rakı içen öldü de içmeyen ölmedi mi?' dedim.
Doğru diyorsun Behçet...... doğru.... Eninde sonunda öleceksek, çok da şey'etmemek lazım belki de... ama insan işte hiç ölmeyecekmiş(ler) gibi düşünmek istiyor.......
2 Mayıs 2024 Perşembe
Tesbih tanesi
1 Mayıs 2024 Çarşamba
Paul
Aileden birini kaybetmiş gibi üzüldüm bu sefer......
Çok yeni, henüz bir şey yazabileceğimi sanmıyorum.... Artık onun kaleminden tek bir yeni satır okuyamayacak oluşumuz, bıçak gibi saplanıyor.
Gitmek için çok güzel bir gün seçti.. Sıcacık, güneşli bir Mayıs gününü....