Bu sabah duştan çıkıp kurulandıktan sonra, her sabah yaptığım gibi hızlı hızlı kıyafetlerimi giymek yerine, aynanın tam önünde durdum ve çıplak bedenime uzun uzun baktım. Bu, hayatım boyunca belki 2 belki 3 defa yapmış olduğum bir davranış.. 43 yaşımdayım.
Kadın bedeni üzerine Clarissa Estes’in cümleleri geliyor aklıma. “Sorun hangi biçim, hangi büyüklük, hangi renk, hangi yaş değil, ama bu beden hissediyor mu, zevkle, yürekle, ruhla bağlantısı var mı, mutluluğa, sevince sahip mi, amaçlandığı gibi çalışıyor mu, tepki verebiliyor mu, bir duygular yelpazesi algılıyor mu, sorunudur”.
Bedenime uzun uzun baktım. Boynumdan başladım, türlü düşüncelerin ağırlığını taşıyan incecik boynuma, sadece pazar poşetlerini değil, sevdiklerini de sıkıca kucaklayan güçlü kollarıma, tam ihtiyaçları olduğunda başkalarının omzuna, başına, yanağına dokunan yumuşak ellerime, üç bebeği taşıyan karnıma, iki bebeği dıştan hiçbir müdahale almadan tek başına doğurabilen kalçalarıma, onları ikişer sene boyunca besleyebilmiş göğüslerime, sürekli burkulan narin bileklerime ve yere tok tok basan, parmak uçlarında yükselmeyi ve boş kaldığında tempo tutmayı pek seven ayaklarıma.. Baktım işte.
Fabrice Monteiro “Little Ninny” 2017
link
Böyle bakmamıştım kendime şimdiye dek.. Ya güzel ya çirkin diye bakmıştım. Burnumu pek sevmiştim mesela fındık gibi diye ama onun sayesinde şu nergislerin enfes kokusunu alabiliyor oluşumu düşünmemiştim. Ya da basenlerimi ve kalın ve kaslı üst bacaklarımı hiç sevmemiştim ömür boyu ama onlar sayesinde kilometrelerce yürüsem de yorulmadığımı düşünememiştim. Her kış başı aldığım iki kiloyla aman göğüslerim sarkacak, göbeğim yağ tutacak diye aklım çıkmış, saçma sapan açlık rejimleriyle kış boyunca beni soğuk ve açlıktan içgüdüsel olarak korumaya çalışmak dışında bir amacı olmayan vücudumu, acımasızca cezalandırmıştım! “İğrenç” bulmuş, her kış bahara dönerken, gereğinden fazla yuvarlaklaşan hatlarımı düzleştirmek için sürekli acımasız savaşlar vermiştim, oysa “kadınlar La Tierra’ydılar, yeryüzünün kendisi gibi yuvarlak yapılmışlardı, çünkü yeryüzü çok fazla şeyi içine alıyordu”.
Bu sabah, aynaya bakarken, kendimi dış görüntümden bağımsız bir şekilde, çok güzel buldum. Üstelik sanırım ilk defa, kendimi genel-geçer güzellik belirteçleriyle ya da başka kadınlarla karşılaştırmadan, yaptım bunu..
43 yaşındayım ve bu duyguyu ilk defa hissediyorum; bu vücut hissetmeyi de sevmeyi de biliyor.