Bıgün kuzenimle konuşurken ortak bir tanıdığımız için “eskileri çok düşünüyor, eskiye çok bağlı” ifadesini kullandı. Eskide kalmak lafının şefkatlisi sanırım..
Ben de çok eskiye bağlıyım ya…. Onu fark ettim.
Inside Out’taki “nostalji nine” bende de çok baskın :)
Bugün beni bahçeyi sularken gören karşı komşu “şu bahçeye senede bir geliyorsun ama sen ne güzel bakıyorsun..” dedi. Ona “bana bu bahçe baktı, büyüttü, şimdi ben ona bakıyorum” dedim.. O gidince içime bir sızı saplandı; budama diye her sene mahvediyorlar bahçemi ve bu sene dedemin diktiği güllerin tamamıyla sardunyaların biri hariç tamamı, babamın sevdiği gülhatmilerle benim deli olduğum akşam sefalarının tamamını sökmüş yoketmiş biri.. Bir ılgın kaldı köşede dedemden ve ananemden ve çocukluğumdan….. Bir o ılgın, o da birkaç seneye kesilir yokedilir…..
Yerine yenileri diyorlar ama açık söyleyeyim yeni hiçbir şeye bağlanamıyor, sürekli eskileri özlüyorum.
Kuzenimin dediği gibi, eski haliyle hatırlamak, üzerine yeninin binip eskiyi silmemesi için belki de birdaha hiç gelmemek en doğrusu….. Bilmiyorum.
(Uzun ve kişisel yazıları birkaç gün içinde siliyorum, biliyorum kızıyorsun bu huyuma, ama ne bileyim bu gece bir duygusalım nedense.. Özlüyorum falan… Artık olmayan herşeyi ve herkesi…..)