Gittiğimiz pideciye 4 orta yaşlı şişman kadın ve 1 küçük sıska oğlan geldi, yan masamıza oturdular. Oğlana aynen kendilerine söyledikleri miktarda yemek söylediler, çocuğun önüne bir tam pide bir de lahmacun dağ gibi yığıldı. Mümkün değil yemesi, yiyemedi elbette. Kadınların biri alıyor diğeri bırakıyor, kalan pide ve lahmacunları elleriyle bölüp bölüp çocuğun (8-9 yaşlarında) ağzına ağzına sokuyorlar. “Hadi bi lokma, hadi bak bu son.”
Dayanılmaz bir sıkışmışlık duydum, başkasına müdahale huyum asla olmadığı için, içim içimi yedi, sonunda da ter bastı kalktım.
Tabakta bırakılanlara aşırı sinir oluyorum ama bence sırf tabağa o mikyar konuldu diye yemek zorunda hissediyor oluşumuz çok daha büyük bir saçmalık.
Kızımın 4 yaşında dediği gibi: “hayır yemediğim o köfte yalnız değil, midemdeki arkadaşlarını da özlemiyor, işte orda tabakta duran bir parça domates var ya, onunla arkadaş o!”
Foto: yerken kendimi durduramadığım şey.