Bu sabah, tam kahvaltı tepsimi aldım oturdum çalışma/yeme/blog yazma masama, bildim bileli diyet yapan (ama aslında dünyayı devasa bir yemekhane gibi görüp, onun şusu bunun busu ünlü bilen ve yemek yerken orgazmik bir zevk duyduğunu söyleyip duran ve bence tombikliğin de gayet güzel yakıştığı, hayat ve sağlık doluysa ne yani?!) bir arkadaşım, bana “eziyete bak, ama bu sefer olacak!” diye bol yeşillikli, şu yumurtanın dikine dört parçaya bölündüğü klasik diyet kahvaltısı fotoğrafı yollayınca…. gülümsedim.
Çünkü ben de kendime yalnızken ve keyfetmek istediğim zamanlarda bu “diyet? No diyet no diyet!” tabağı hazırlarım - ki bu sabah tam da öyle bir sabah :)) Ve bu sabah önümdeki tabak bu:
Ne diyeyim bilemedim. İnsanların diyet (eziyet) tabağı ile benim keyiftabağım aynı yahu.. Bir terslik var diyorum ben :))
Tersin böyle olsun bebeğimmm :)))
Günü entelektüel anlamda boş geçmemek için bir alıntı: “İnsan kendini bildi mi, herşeyi bildi demektir.” - Şems-i Tebrizi