Bu durumun normal olmadığını ben iki sene önce fark ettim diyeyim de gül. Almanya'da büyürken ya da büyüdükten sonra, kimse tacize uğramıyormuş sevgili dostlar! Bir "kız kıza çıktık" gecesinde 40 yaşımda öğrendim ben bunu.. Ayol otobüste ellenmiyormuş kimse diyorum! Daha büyüklerini zaten ağzıma alamadım da... Otobüs metaforuna çakılı kaldık işte. Ben şok, bunu bana fark ettirenler de şok geçirmeme ayrı şok, geçirdik..
Böyle şeyleri yaşamadan büyüyen kız çocukları varmış bir yerlerde.. Bunu normalleştirmek zorunda kalmadan kadınlığa adım atanlar varmış. Cinslerinden ve cinselliklerinden utanmayan, sürekli başına - üstelik genelde de en yakınındaki - erkeklerden bir felaket geleceği endişesiyle yaşamayan, kendilerini sakınıp kollamadan, sürekli bir yerden bir yamuk gelecek diye beklemeden rahatça hayatlarını sürdüren kadınlar varmış.. Ki bu satırları yazan kadın da en fazla işte otobüste bir defa ellendi (dersini aldı, erkek arkadaşlarının ortasına geçti bir dahaki sefere) daha büyük bir felaket yaşamadığı halde yani şok içinde.. Gerisini sen düşün..
Böyle Türkiye'de tacize uğramamış kadın yoktur demekle konuyu normalleştirmek dışında bir sonuç elde edilmiyor diyorum. Aksine, Türkiye'de taciz ciddi bir sorundur ve bunun aşılması için politikacılar, eğitimciler, medya, hepsi birlikte çalışmalıdır diyorum. Bıt bıt ötmek yerine diyorum, proje diyorum? Kızım sadece sana demiyorum, oğlum sana da diyorum, damat sen de anla.