"Kimin kim olduğuna önem veren bu dünyanın kimseye önem vermemesi üzerine düşünmeye başladığımız anda, her şeyin altüst olacağını bildiğimizden olsa gerek, hiçbirimiz gerçekten kim olduğumuzun peşine düşmüyoruz" diyor Mine Söğüt, Başkalarının Tanrısı'nda.
3 saatte bitiveren, içindeki şahane varoluşçu paragraflarıyla gönlümü fena halde fetheden bir romandı, eğer sen de zaman zaman "bu döngünün dışına çıkarsam başıma korkunç şeyler geleceğine eminim de, harika şeylerin de olabileceğini düşünemiyorum" diye düşünüyorsan ve sevdiği kadına "şehir gibi bakıyorsun bana, beni tehdit mi ediyorsun, çok mu seviyorsun anlaşılmıyor" diyen bir şairin "sokaklara düşmesi"ni okumak istiyorsan.... Fena halde tavsiye ederim.
İlk fırsatta goodreads'e de daha uzun yazacağım yorumumu..