Geçen gün karşıma çıktı:
Çocukken aynen buna benzer bir çadırım vardı. Ananem eski masa örtülerinden yapmıştı, terasa kurmuştu, tüm oyuncaklarımı (ki tümden kastım sadece bir plastik kutu ve denizden, doğadan topladıklarım, mandallar, bazen bozuk paralar..) alıp, saatlerce içinden çıkmazdım, yemeğimi bile çadırın içine istediğimi (ve ananemin de getirdiğini) hatırlıyorum. Çadırım çok basit ama benim için dünyadaki en muhteşem şeydi. Ufacık, güvenli, neşeli bir alandı...
Psikoterapilerde sık sık "güvenli alan" çalışması yaptırıyoruz.. Ben kendiminkini hep masmavi bir denize yürüyerek yavaş yavaş girdiğim bir an diye düşünüyordum ama bu fotoğraftan sonra, sanırım çadırımı "yeniden" hatırlamanın zamanı gelmiş...
Peki senin var mıydı böyle bir çadırın, bir alanın?