Yenal Bilgici'nin İlber Ortaylı ile yaptığı söyleşilerden oluşan "Bir ömür nasıl yaşanır?" yıllardır kütüphanede beni bekliyordu, birkaç gündür okuyorum. Çeşitli konularda çok güzel görüşler ve öneriler var, hakikaten Bilgici çok güzel sorular hazırlamış, çok keyifli, akıcı bir sohbet olmuş ve kitap çok da güzel derlenmiş.. Benim en sevdiğim bölümlerden biri de "yaşadığımız şehir" başlıklı son bölüm oldu.
İlber Ortaylı'nın "iyi bir şehir" tanımı çok hoşuma gitti: "İyi bir şehir; iyi bir kütüphanede çalıştıktan sonra, iyi bir salonda iyi bir tiyatro oyununu seyredebildiğin ve temsilin ardından güzel bir cafeye gidip sohbet edebildiğin şehirdir".
Benim tanımım da şu sanırım: "İyi bir şehir; seyrek nüfusa sahip, insanların doğaya ve doğala özen gösterdikleri, birbirlerine karşı nazik oldukları, güvenle ve huzurla yaşayabildiğin, kültürel anlamda aktif fakat yaşam hızı anlamında yavaş ve sakin, açık pencerelerden kuş seslerini duyabildiğin, birkaç da iyi arkadaşının ve yakınının olduğu şehirdir."
Peki senin iyi şehir tanımın ne? :)