Akşam yine evden çıkıp zeytin ağaçları arasından önce Mudanya’ya, sonra da kalabalıktan kaçarcasına koşarak, kıvrımlı dar sokaklardan pek kimsenin bilmediği ve dolayısıyla akın edemediği ufak sahile yürüdüm. Yolda karşıma bu çıktı:
Bazı kalpler peşimi bırakmıyor.
Öte yandan, kimseye gösteremedikten sonra, görmüşüm, sevmişim, neye yarar onu da bilmiyorum. Böyle durumlarda “ben de seni seviyorum canım tanrım” dediğini söylemişti saf ruhlu, temiz kalpli, güzeller güzeli bir arkadaşım..
Aklıma o geldi, gülümsedim.