Yılın 41. Haftasında olduğumuza inanabiliyor musun?
Pazartesi Masalı, önceden hazırladığım hayat, ölüm, yeniden doğuş üçlemesi nedeniyle, bu hafta Salı Masalı oldu :) Ve dahası, son masalımızı 18 Ağustos'ta yazmışım... Neyse, açık söyleyeyim tüm bu süre içinde dinlediğim masallar içime işlememişti zaten, ama bu haftanın masalı yaşadıklarıma cuk oturdu, belki de gerçekten hayat dinlemeyi bilirsen, işaretleri okuyabilirsen, sana çok şey anlatmaya çalışıyor. Haydi kaldığımız yerden devam.
41: İki Fare
Fareciklerden ikisi sürüden ayrılıp bir kuyuya düşüverdi. Kuyu öyle derindi ki, çırpınsalar da bir türlü tırmanamıyorlardı. Kuyunun etrafına toplanan diğer fareler onlara acıyor, korku dolu gözlerle olan biteni izliyor ve "ah kuyu çok derin, vah vah çok dik, ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar, çok kaygan, asla yukarı tırmanamayacaklar.." diye aralarında endişeyle konuşuyorlardı. Bir süre sonra iki fareden biri, vazgeçti ve suyun dibini boyladı. Fakat diğer fare, canla başla devam etti denemeye, bir süre sonra çıkış yolundaki taşları tanımaya, hangi taşların onu taşıyabildiğini öğrenmeye başladı ve sonunda kuyunun tepesine çıkmayı başardı.
Orada arkadaşlarının "oo tebrikler, nasıl başardın, harikasın.." gibi sözleriyle karşılaşan farenin cevabı şu oldu: "dostlarım! benim kulaklarım az duyuyor, ne diyorsunuz siz?"
Fareler birbirlerine baktılar ve kulakları az duyan fare onlara şunu dedi: "Fakat size müteşekkirim, kuyu başında toplanıp bana şarkılar söylemeseydiniz, beni yüreklendirici fısıltılar etmeseydiniz, ben asla kuyudan çıkabilmeyi başaramazdım!" Bir süre sonra farelerden biri şunu dedi: "arkadaşımızı, ona inanarak nasıl kurtardığımızı asla unutmayalım!" :)
Kıssadan Hisse:
Seçici duyalım. Başkalarının eleştiri ve önerilerine fazla önem vermediğimize kendimizi inandırmaya çalışsak da, sözler bacaklarımızı kesebilir, kanatlarımızı koparabilir.. Seni cesaretlendiren sözleri duy, seni aşağıya çeken sözleri duyma. Bu uygulamanın sadece çevrendeki insanlar için değil, en çok da kendi iç sesin için geçerli olduğunu unutma!
Haftanın Görevi:
İhtiyacı olan biri için, cesaret verici bir mektup yaz. Başkaları için cesaretlendiri sözler söylemek, kendi iç sesimizi geliştirmenin de bir yoludur. Genellikle kendimiz yerine başkalarının potansiyeline inanmayı daha kolay buluruz. Mektubu alıcısına ver ya da ona oku..
