23 Ekim 2022 Pazar

Kahve hikâyeleri - 4: Americano

Americano, geniş kupada servis edilen, sade ve hafif kahvelerden. Amerika'da aynı kahveyi Flat (Black) adı altında ve 2/3'lük su oranı sabit tutularak, üç kat (sözün gelişi değil, gerçekten 3 kat) büyük bardakta içiyorsunuz, yani boyut dışında başka farkı yok. 

Bu şekliyle içilen kahve, Espresso ile deneylerde başlangıç seviyesi diyebilirim. Americano; adıyla müstesna, kişiliksiz bir kahve. Genişliğiyle kendini "baskın" göstermeye özenmiş, içi boş bir kavram. Bunlar elbet benim fikirlerim, seveni de mutlaka vardır. Ama americano içeceğime tek espressoyu ufak fincanda içmeyi yeğlerim. Hayatın sade, küçük ama yoğun tatları.... Bunu konuşmuştuk; deneyim ve birikim arttıkça büyük ve gösterişli şeyler yerine küçük ve sade şeylere yöneliyor insan ruhu. 

Süt konusunu geçtik sanıyorum ;) Fakat yeri gelmişken, büyük bardakta hazırlanan americanoya (flat'e yani) su yerine süt koyarsanız, aynı kahve Amerika'da Flat White diye geçiyor. Fakat Avrupa'da bu noktada sofistike bir ayrım var, bir kere kocaman bardakta sütlü kahve içmek Avrupa'da kahve sanatına ayıp ve görgüsüzlük sayılıyor. Israr ederseniz, mutlaka Latte gibi köpüklü bir versiyon gelecektir önünüze. Ya da daha küçük bardakta gelen köpüklü sütle hazırlanmış 1/3 yerine 1/2 oranında espresso içeren Macchiato'yu tercih edebilirsiniz. Macchiato köpüğü de, Latte köpüğünden daha ağır, yoğun ve kıvamlıdır.

En sevdiğim değil ama sürekli gidip geldiğim, üstünden aşamadığım ve çevresinden de hiç dolaşamadığım bir yazar olan Pessoa'dan bir alıntı ve bir müzikle bitireceğim günü.

"Tam kırk yıldır bütün gününü neredeyse bir mutfakta geçiriyor. Boş zamanı pek olmuyor. Doğru dürüst uyku uyumuyor. Memleketine nadiren gidiyor. İçi hiç yanmadan, bir an bile düşünmeden yaşıyor. Ağır ağır kazandığı ve harcamaya niyeti olmayan parayı, ağır ağır biriktiriyor. Mutfağından bir daha gelmemek üzere ayrılıp, memleketi Galiçya'da satın aldığı toprağa yerleşmek zorunda kalsa, aklını oynatır."

Hillary Hahn son birkaç haftadır ilgimi aşırı derece çeken Amerikalı bir viyolonist. Bu yazıyı bitirirken tam 6.03'teyim.. İnanılmaz bir doruk! İşitsel klimax?

Kahve mi vurdu, müzik mi, yoksa zaten meyilli miydim, bilmiyorum..