29 Ekim 2022 Cumartesi

Umut toplamak

Bulur beni. Bilirsin..

Bu sabah biraz çalışmak için ön bahçeye çıktığımda, bu yavruyu camın kenarında yerde buldum. Çalıkuşuymuş biliyor musun, şu ünlü çalıkuşu buymuş!



Baktım kaçmıyor, elime aldım, kanatlarını yokladım, ayaklarına baktım. Bir kırığı, yarası beresi yok. Büyük ihtimal camı görememiş, çarpmış ve yaşadığı şokla yerde oturup kalmış.. Umudu kırılmış belki de hayata karşı.. 

Göğsüme koydum, kazağımın yumuşaklığında ve sıcaklığında ısıttım biraz. Üstüme kaka yaptı. Aldırmadım. Göz göze bakıştık bir süre. Sonra masaya indirdim, önüne biraz kuş yemi koydum ama yavru olduğu için çok büyük geldi. Evde kısırlık bulgur varmış neyse ki, biraz ondan döktüm önüne. Birkaç damla su verdim. Masanın önündeki camları ardına dek açtım ama uçmadı. Kaçmadı. 


Üç saat boyunca öyle oturdu masada. İnsana Tanrıyı, ölümü ve aşkı düşündürürcesine. Ben de karşısına oturdum, ara sıra göz ucuyla ona bakarak, sessizce çalıştım. Üçüncü saatin sonunda ayaklandı, ufak bir uçma denemesi yaptı ama beceremedi, yeniden bahçeye düştü.. Sonraki 4 saat boyunca bahçede bir o yana bir bu yana yürüdü durdu.. Birşeyler eşeledi, biraz dinlendi. Umut topladı belki, yeniden inanma gücünü topladı.. 

Demin, yoğun bir kuş sesi duyduk birlikte. İkimiz de göğe baktık. Ben bakmaya devam ettim, o ise pırrrrrrrrrrr diye uçuverdi....... 

Günü Çalıkuşu'ndan bir alıntıyla bitirelim o zaman:

"Kalanlar unutursa, gidenler ölür esasen.."