Sabah kalktığımda Bursa, İstanbul ve Ankara'dan kar fotoğrafları vardı mesaj kutumda. Altlarında gülen yüzler, renkli kalpler, çeşitli emojiler. 70'lerindeki ailem de, 40'larımızdaki bizler de, 5 yaşındaki en ufağımız da, hepimiz çocuklar gibi neşe içindeydik. Aramızdaki mesafeye rağmen, birbirimize sarılmış gibiydik. Kar yağdı! neşesi..
Neden seviniriz acaba kar yağınca? Yani tüm fakirliği, yokluğu, mutsuzluğu bile düşündürmez, üstünü kapatır ilk yoğun kar.. Bir an için bile olsa, tüm olumsuzlukları görmezden gelmemizi sağlar, çocuklar gibi endişesiz, ötesini düşünmeksizin neşelenmemizi.. Bir an için bile olsa.
Kar lapa lapa, sessiz sakin yağarken hiçbirini düşünmez, büyülenmişçesine göğe bakarız hepimiz. Aynı göğün altında kaygısız, farksız, eşit durur ve bakarız. Kardeşmişiz gibi, birmişiz gibi.
Sonra kar durur, erimeye, o bembeyazlık çamurlanmaya, vıcık vıcık kirli bir görüntü bırakmaya başlar ardında. O zaman aklımıza gelir üşüyenler, yokluklar, mutsuzluklar. Ama şimdi değil. Şimdi birbirimize kar fotoğrafları yollama zamanı...