Bugün yine çorba dağıtma günümdü. 57 kişi geldi bugün. İki kazan çorba ve bir çuval ekmek bitti. Hiç artmadı ama eksik de gelmedi. Tuhaf şekilde, tam geldi...
Dün akşam evde de çorba yapmıştım.. Mercimek çorbası. Fakat evde yaptığım fazla geldi, kalanı dondurucuya attım. Eskiden ananemlerin apartmanında, komşuların birbirlerine yolladıkları çorbaları düşündüm sonra.. Ve bunca yıl sonraki yalnızlığımı..
Çorba yapmayı neden seviyorum biliyor musun?
Hayır kış gecelerinde içimizi ısıtması, ufacık bir tasta bir çok besin barındırması, kolay hazmedilmesi ve doyurucu olması nedeniyle değil. Ben çorba yapmayı, tencerenin başında dalgın dalgın durup o yoğun sıvıyı altını tutturmamaya özen göstererek habire habire karıştırırken, içimde fokurdayan, gönlümde kabaran tüm düşüncelerin, duyguların, umutların her birine yeterince zaman ayırabildiğim, hepsiyle sakin sakin hasbihâl edebildiğim için seviyorum.
Ben çorbayı değil, çorba yapmaya ayırdığım zamanın havada asılı kalmışlığını seviyorum..